GENEL

Osmanlı'dan günümüze gelen lezzet: Güllaç

Abone Ol

AMED TIMES - Osmanlı Sarayı'nın zengin ve lezzetli mutfağından günümüze kadar gelen bir tatlı olan güllaç, hafif yapısı ve eşsiz tadıyla sofralarımızı süslemeye devam ediyor. Özellikle Ramazan aylarında sıklıkla tercih edilen bu nefis tatlı, geleneksel lezzetini ve güzelliğini asla kaybetmiyor. 

Kökeni 13. yüzyıla dayanıyor

Güllaç tatlısı, kökeni 13. yüzyıla dayanan ve günümüzde de Türk mutfağının önemli bir tatlısı olan bir lezzettir. En eski tariflerinde, güllaç yaprakları buğday nişastası ve su veya çırpılmış yumurta akıyla yapılan sulu bir hamurun saca dökülmesiyle hazırlanıyordu. Ancak günümüzde kullanılan güllaç hamuru genellikle mısır nişastası ve sudan yapılmaktadır.

Saray mutfağına ilk kez 1489 yılında alınan güllaç, Kastamonulu Ali Usta'nın elinde kalan yufkaları, saray görevlilerinin Kastamonu gezisi sırasında şekerli sütle ıslayıp tatlı bir hale getirmesiyle saraya tanıtıldı. Bu tatlı, saray görevlileri tarafından beğenilerek Ali Usta'nın saraya tatlıcı başı olarak atanmasını sağladı.

Osmanlı döneminde güllaç yaprakları genellikle varak olarak adlandırılırken, saray kayıtlarına göre bu yapraklar büyük miktarlarda tedarik edilmiştir. Turabi Efendi'nin kitabında anlatılan varak yapımı, ince ve hassas bir işçilik gerektiriyordu.

Güllaç genellikle şeker şerbetiyle yapılırken, gül suyu, misk, kaymak, şam fıstığı, badem veya fındık gibi malzemelerle zenginleştirilirdi. Yapraklar genellikle bohça, muska veya rulo şeklinde sarılırken, farklı çeşitlerde de yapılmaktaydı.

Osmanlı ve Türk Ramazan kültüründen kalan en önemli miraslardan biri olan güllaç, Ramazan ayının vazgeçilmez tatlıları arasında yer alır. Günümüzde de güllaç, Ramazan'ın ve Türk mutfağının önemli bir parçası olarak kabul edilir.

İşte güllaç tatlısının kolay yapılışı sizlerle...

Malzemeler:

12 yaprak güllaç

1,5 litre süt

2 su bardağı şeker

Çekilmiş ceviz

2 yemek kaşığı gül suyu (isteğe bağlı)

Üzeri için toz Antep fıstığı

Kiraz şekerlemesi (süslemek için)

Yapılışı:

İlk olarak, büyük bir tencerede sütü kaynatın. Kaynamış sütün içerisine şekeri ekleyerek şekerin tamamen erimesini sağlayın.

Şeker tamamen eridikten sonra ocaktan alın ve bir kenara soğuması için bırakın.

Bir derin tabağın içine bir miktar soğumuş sütü dökün ve bir güllaç yaprağını bu sütün içinde ıslatın. Yapraklar yumuşayana kadar bekleyin.

Islattığınız güllaç yaprağını düz bir tabağa alın ve üzerine ceviz serpin. Ardından diğer bir yaprağı da aynı şekilde hazırlayın ve ceviz serptiğiniz yaprağın üzerine kapatın. Bu işlemi tüm güllaç yaprakları bitene kadar tekrarlayın.

Güllaçların üzerine kalan sütten dökerek her birini ıslatın.

Güllaçları buzdolabında en az 2 saat dinlendirin.

Dinlenmiş güllaçları servis tabağına alın. İsteğe bağlı olarak gül suyunu üzerlerine serpebilirsiniz.

Üzerini toz Antep fıstığı ile süsleyin.

Son olarak, güllaçların üzerine kiraz şekeri yerleştirerek tatlıyı görsel olarak daha çekici hale getirebilirsiniz.