Yallardır bir kesim tarafından tekrarlanan 500 milyonluk Arap âlemi bir avuç İsrail’le baş edemiyor, minvalinde başlayıp Arapları rencide edecek aşağılamalar devam eder.
Bu sözlerin sahipleri bazı kesimlerin özellikle ABD ve Avrupa gönüllü muhipleri olmazsa kaâle alınmaz geçilir. Ama sorun göründüğü gibi masum değil. Bu propaganda on yıllardır ABD ve Israil tarafından bilinçli bir şekilde servis edilmektedir. Propagandanın amacıysa, 500 milyonluk Arap âlemi ve bir buçuk milyar İslam âlemi emperyalizmin garnizon devleti İsrail’le baş edemiyor fikrini zihinlere yerleştirmek ve Arap ve tüm İslam âlemini duyarsız ve aciz göstermeyi hedeflemektedir.
Bu propaganda tamamen yalan ve manipulatif bilgilere dayanmaktadır. Çünkü sadece bir Arap İsrail savaşı hiçbir zaman olmamıştır. Olduğu iddia edilen savaşlar tüm batıülkelerinin desteğiyle ABD-Mısır, ABD-Suriye vb. savaşlardır. Bahsedilen savaşlar sadece İsrail’le değil ABD’nin direk desteği ve himayesiyle gerçekleşen savaşlardır. İsrail bu savaşlarda sadece garnizon devlet olarak kullanılan bir piyondur.
İsrail’in tek başına veya yarım yamalak destekle giriştiği ilk savaş Lübnan Hizbullah’ıyla girdiği ve Per perişan Lübnan topraklarını terk ettiği savaştır. Bu savaşta İsrail’in açık bir yenilgisi söz konusu, ancak bu kesim asla bu savaştan bahsetmez.
İkinci çatışma bu gün gözlerimiz önünde gerçekleşen ekranlarda seyrettiğimiz Gazze soykırımıdır. Dünyadaki tüm uluslararası kurumların prestijini sıfırlayan, uluslararası hukuku yerle yeksan edip geçersiz kılan, her saniye onlarca insanlık suçlarının işlendiği bu soykırımda bile ABD ve birçok Avrupa devletinin tüm desteğine rağmen İsrail ordusu Hamas’a/Filistin’e karşı savaşı kaybetmiştir. ABD bir gün silah vermezse ve müdahil olup tehditler savurmazsa darmadağın olacak.
Şimdi de bu manipülatif propagandanın yeni versiyonu olarak, Arap ve İslam âlemi soykırıma sesiz kalıyor teranesini ahlaksızca tekrarlayıp duruyorlar.
Bu emperyalist propagandanın amacı, bir ahtapot gibi emperyalist sarmala aldığı ülkeleri nasıl çaresiz bıraktığını maskeleme çabasıdır. Aynı zamanda ben istediğimi yapabilirim kimse bana karşı duramaz sorgulayamaz tavrının tehditkâr yansımasıdır.
Eğer konuşulması gerekiyorsa işte sorunun bu tarafını konuşup bu ahlaksız emperyalist oyuna karşı durmak lazım.
Oyunun içinde sadece ABD ve AB mi var? Hayır, Rusya veya Çin saldırıya ve tehditlere maruz kalmalarına rağmen şimdiye kadar bu ahlaksız aymazlıklara ciddi bir karşı duruş sergileyebildi mi? Hayır. Onlarda farklı pazarlıklar içerisindeler.
Konumuza dönecek olursak, Arap ve İslam âlemini aşağılamayı marifet bilen aymazlara biraz sahiplerinin onlara dağıttığı hayali gözlükleri çıkarıp etraflarına bakmalarını ve gene sahiplerinin ağızlarına sakız gibi verdikleri kulaklarına fısıldadıkları manipülatif cümleleri tekrarlamaktan vazgeçmelerini öneriyorum.
Halkınız ve ülkeniz aşağılandığında, değersizleştirildiğinde değer kazanmıyorsunuz, siz sadece kullanılan başı okşanan sırtı sıvazlanan kullanışlı bir aparatsınız. Hele hele ülkeniz Suriye, Libya, Afganistan vd. gibi istilaya uğradığında artık ezilmesi gereken bir paryasınız veya Siyonist Natenyahu’nun deyimiyle çoluğuyla çocuğuyla yok edilmesi gereken Ameleksiniz. Olaylara kendi penceremizden bakabilirsek her şey daha anlam kazanacaktır.
İsrail-Arap savaşları olarak adlandırılan savaşlar gerçekte müttefikleriyle birlikte ABD-Arap savaşlarıdır.