Dengbêjlik, sadece bir müzik geleneği değildir. Bir halkın kimliğidir, hafızasıdır, geçmişinin, acılarının ve zaferlerinin bir araya geldiği büyülü bir zaman tünelidir. Zamanın elinde kaybolan her şeyin izini, bir dengbêjin sesiyle bulursunuz.
Kürt halkının tarihini anlamak, onun müziğini dinlemekle başlar. Çünkü Kürt halk müziği, yazılı tarih kitaplarında kaybolmuş birçok yaşamın ve olayın taşıyıcısıdır. Bu müzik, bir halkın ruhunu taşır, yüzyıllar boyunca binlerce insanın gözyaşını, sevincini, isyanını ve umudunu biriktirir. Bir dengbêj, tıpkı bir tarihçi gibi, her şarkısında halkının belleğini canlandırır.
Dengbêjler, kelimelerle konuşmazlar. Onlar, sesle anlatırlar. Her kelime bir ağıt, her nota bir sevda, her ezgi bir öykü taşır. Bazen sesin içine gizlenmiş bir hüzün, bazen de bir zaferin coşkusuyla yankılanan bir mutluluk vardır. Bir halkın geçmişine dair en derin izler, bu seslerle yaşar. Bir dengbêjin sesi, zamanın ötesine geçer, tıpkı bir nehrin akar gibi tarihin içine akar ve orada, köklerde, halkın hafızasında bir yer edinir.
Kürt halkının dilini ve kültürünü anlamanın yolu, bir dengbêjin sesini dinlemekten geçer. Çünkü o ses, bir halkın gerçekliğini, içsel dünyasını, acılarını ve umutlarını birleştirir. Her şarkı, aslında bir yaşamın kırılgan parçasıdır. Bazen bir aşık, bir savaşçı, bir göçmen ya da bir annenin, kaybedilen bir çocuğun hikâyesini duyarsınız. Bir türkü söylenirken, zamanın ne kadar hızla aktığı fark edilmez, çünkü her şey bir anda, bir şarkının içinde toplanır. O an, geçmişle bugün birbirine karışır.
Dengbêjlik geleneği, yalnızca bir halkın anlatmak istediklerini dile getirme biçimi değildir. O, bir kültürün varlık bulma şeklidir. Bir halkın unutulmaz anıları, kaybolmuş gelenekleri, sesle hayata tutunur. Kendi tarihini yazamayan bir halk, sesini söyleyerek yaşatır. Çünkü ses, tıpkı zaman gibi geriye gitmez, ilerler. Her bir nota, halkın hafızasına yeni bir iz bırakır.
Dengbêjlik, sözlü tarihin en samimi ve güçlü aracıdır. Çünkü tarih yalnızca yazılı değil, söylenendir. Her melodide bir halkın ruhu, her notada bir halkın ömrü saklıdır. Bu yüzden her bir dengbêj, yalnızca bir müzisyen değil, aynı zamanda halkının hafızasının sesidir.