Kürtlerin başarısızlığının altında yatan en büyük etken, bir lider etrafında kenetlenmemeleridir. Kürtlere akıl veren tüm egemen güç misyonerleri, iki tavsiyede bulunurlar. İlki devletin gereksizliği, ikincisi ise liderin küçümsenmesi.
Son zamanlarda sosyal medya kanallarından lider üzerine tartışmalar var. Kimi lehte, kimi aleyhte görüşler sunuyor. Kuşkusuz her görüşün mantıklı yanları vardır. Bazı beylik sözler retorik olarak da hoşa gidiyor. Lider kültü, körü körüne lidere bağlanmak, Ortadoğu Halkları lidersiz olmaz vs. gibi.
Benim kanaatime göre lidersiz bir toplum, topluluk ya da grup, pusulasız gemiye benzer. Açık denizlerde pusulasız dolaşan bir gemi yönünü tayin edemez. Ya uçsuz bucaksız bir okyanusta kaybolur. Ya bir girdap tarafından yutulur ya da bir kayaya çarpar. Bir buz dağına çarpması da mümkündür. En iyi ihtimalle istenmeyen bir karaya oturur. Gemi parçalanmazsa da büyük zarar görür.
İyi bir lider, öngörülü olur. Liderliğini yaptığı topluluğun karşı karşıya bulunduğu riskleri daha önce sezer. Tehdidi bertaraf etmek için zamanında tedbir alır veya aldırır. Doğru yolu gösterir. Öncülük yapar. Lideri olduğu birime cesaret getirir. Ön açıcı olur, uzak görüşlü olur.
İnsanın gruplaştığı, örgütlendiği tüm topluluklarda başarının ön koşulu, koordinasyonu , eşgüdümü sağlayan bir lidere ihtiyaç vardır. Okulların lideri müdürleridir. Derneklerde, dernek başkanıdır. Vakıflarda başkan veya müdürdür. Siyasi partilerde genel başkandır.
Cezayir ulusal kurtuluş mücadelesinde, Ömer Muhtarın rolünü kim küçümseyebilir. Mahatma Gandhi’nin Hindistan ulusal kurtuluş mücadelesindeki yeri ve pasif direnişe katkıları ne kadar heyecan verici. Çağdaş Liderlerden Nelson Mandela, Mesut Barzani’nin halkının mücadelesine katkısı göz ardı edilebilir mi? Sovyet devriminde Lenin’in, Kuba devriminde Fidel Castro’nun gereksiz birer figür olduğunu kim iddia edebilir.
Kürtlerin başarısızlığının altında yatan en büyük etken, bir lider etrafında kenetlenmemeleridir. Kürtlere akıl veren tüm egemen güç misyonerleri, iki tavsiyede bulunurlar. İlki devletin gereksizliği, ikincisi ise liderin küçümsenmesi. Bireyin toplumdaki önemi hep ön plana çıkar. Öyle ki bir damla suyun bir okyanustan daha önemli olduğunu söyleyenler var.
Kuşkusuz ki toplum bireylerden oluşuyor. Ama tek tek birey demek değil. Bireyin toplumda aldığı rol ve toplumun ona kazandırdığı forum birbirini tamamlıyor. Toplum da birey kadar önemlidir. İnsan sosyal bir varlıktır. Toplum içinde gerçek anlamını buluyor. Kültür, dil, edebiyat, hukuku, din, aile vs. bireye ait değil. Toplumsal kurumlardır. Tolumun da lidere ihtiyacı vardır.
Hiçbir lider eksiksiz değildir. Mükemmel lider yoktur. Şayet lider moda mod liderliğini yaptığı topluluk ile ihanet içinde değilse, pek çok hatası görmezden gelinir. Liderin her tutum ve davranışını mercek altına alıp, hep olumsuz eleştirmek, lideri tukaka eder. Sadece lider kaybetmez, topluluk da yönetilemez olur.
Biz Kürtlerin en büyük hatası, daima mükemmeliyet peşinde koşmaktır. Kendimiz mükemmel olmadığımız halde, her kesten mükemmel olmayı bekliyoruz. Söz konusu bir başkan olunca, onun insan olduğunu bile unutuyoruz. Ondan bir melek kadar günahsız, bir Herkül kadar güçlü ve kahraman olmayı bekliyoruz. Bu tutum bizi başarısızlığa götürüyor.
Liderlere saygı, ayı zamanda, lideri olduğu hareket veya topluluğa saygıdır. Hiyerarşik bir yapı tüm hareketlerde gerekli. Disiplin de başarının ön koşuludur. Başarmak istiyorsak, çok eleştireceğimize, uyum gösterelim. Yoksa egemen güçlerin değirmenine su taşımış oluruz.
Lider Kültü, bir ayıp değil, ekseriyetle erdemdir. Lidersiz olunmaz.