HABER - Leyla DAĞ

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, zengin tarihi ve kültürel mirası ile birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetlerin etkisi, halkın günlük yaşamına da yansımış ve çeşitli batıl inançların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Modern yaşamın etkilerine rağmen, bölge halkı bu inançları hala korumakta ve günlük hayatlarında uygulamaktadır. İşte Güneydoğu Anadolu’da nesilden nesile aktarılan en yaygın batıl inançlar:

KARA ÇARŞAMBA RİTÜELİ

Mart ayının ilk Çarşamba günü gerçekleştirilen Kara Çarşamba ritüeli, suyun arındırıcı gücüne olan inanca dayanır. Bu günde erkekler, alınlarına kara leke veya is sürerek derelere girerler. Bunun, kötü enerjilerden arınmak ve şanssızlıklardan kurtulmak için yapıldığına inanılır. Ayrıca, hastalıklardan kurtulmak için kurt kafasının ağzını bağlamak da ritüelin bir parçasıdır.

GECE ISLIK ÇALMAK UĞURSUZ SAYILIYOR

Gece vakti ıslık çalmanın kötü ruhları çağıracağına inanılır. Halk arasında, gece ıslık sesinin şeytanları veya kötü ruhları davet ettiğine inanıldığı için ıslık çalmaktan kaçınılır. Bu inanış, geçmişte tehlikelerin ve bilinmezliğin gece vakitleriyle ilişkilendirilmesinden kaynaklanmaktadır.

Güneydoğu Anadolu’nun Batıl Inançları Günümüzde De Yaşatılıyor3

SÜPÜRGEYLE ÜZERİNDEN GEÇMENİN KÖTÜ ŞANS GETİRDİĞİ İNANCI

Bir kişinin üzerinden süpürgeyle geçmenin, o kişiye şanssızlık getireceğine inanılır. Özellikle genç kızların üzerinden süpürgeyle geçilirse, evlenmelerinin zorlaşacağı düşünülür. Bu nedenle temizlik yaparken süpürgenin kişinin üzerinden geçmemesine dikkat edilir.


KIRIK AYNANIN UĞURSUZLUK GETİRDİĞİ İNANCI

Aynaların ruhu yansıttığına inanılır. Bu nedenle bir aynanın kırılması, ruhun zarar görmesi anlamına gelir. Aynanın kırılmasının, yedi yıl boyunca kötü şans getireceğine inanılır. Özellikle düğün veya nişan gibi önemli günlerde aynaların kırılmaması için büyük özen gösterilir.


ZİYARET AĞACI GELENEĞİ

Güneydoğu Anadolu’da kutsal kabul edilen bazı ağaçlar, halk arasında “ziyaret ağacı” olarak bilinir. İnsanlar, dileklerinin gerçekleşmesi için bu ağaçlara bez bağlarlar. Bu gelenek, eski Şamanizm ritüellerine dayanmaktadır. İnanışa göre, dileklerin iyi ruhlar aracılığıyla Allah’a ulaştırılacağı düşünülür. Ziyaret ağaçlarına bez bağlamak, özellikle kandil ve bayram günlerinde daha sık görülür.

LOĞUSA KADINLARI KORUYAN İNANÇLAR

Yeni doğum yapan kadınların korunması için yapılan ritüeller, bölgenin en köklü batıl inançları arasında yer alır. İnanışa göre, loğusa kadınlar kötü ruhların hedefi olabilir. Bu nedenle, loğusa kadınların başına kırmızı kurdele veya tülbent bağlanır. Ayrıca, doğum yapılan odanın kapısına kırmızı bez asmak da kötü ruhları uzak tutmak için yapılan bir uygulamadır.

NAZARDAN KORUNMAK İÇİN MAVİ BONCUK

Nazardan korunmak için kullanılan en yaygın yöntemlerden biri mavi boncuk takmaktır. Mavi boncuğun kötü enerjiyi emdiği ve nazarı bozduğu düşünülür. Evlerin girişine, çocukların kıyafetlerine ve hayvanların boynuna mavi boncuk asmak oldukça yaygındır. Mavi boncuğun koruyucu gücü olduğuna inanılır.

Güneydoğu Anadolu’nun Batıl Inançları Günümüzde De Yaşatılıyor2

KAPI EŞİĞİNDE OTURMAK UĞURSUZ SAYILIYOR

Kapı eşiği, geçiş noktası olarak kabul edilir. Halk arasında kapı eşiğinde oturmanın uğursuzluk getireceğine inanılır. İnanışa göre, kapı eşiğinde oturan kişinin ömrü kısalır veya evinde huzursuzluk yaşanır. Bu nedenle kapı eşiğine oturmaktan kaçınılır.

GECE AYNAYA BAKMANIN TEHLİKESİ

Gece vakti aynaya bakmak, ruhun tehlikeye girmesine neden olacağına inanılır. Gece aynaya bakan kişinin ruhunu aynada kaybedebileceği veya kötü ruhların aynadan çıkıp zarar verebileceği düşünülür. Bu nedenle gece saatlerinde aynaya bakmaktan kaçınılır.

AKŞAM TIRNAK KESMENİN UĞURSUZLUĞU

Akşam saatlerinde tırnak kesmenin kötü şans getireceğine inanılır. Bu inanışın kökeni tam olarak bilinmese de, geçmişte karanlık saatlerin tehlikelerle ilişkilendirilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu nedenle birçok kişi tırnak kesme işini gündüz saatlerine bırakır.

EKMEK KIRINTILARINI SÜPÜRMEK FAKİRLİĞE NEDEN OLUR

Ekmek, Güneydoğu Anadolu’da kutsal kabul edilir. Sofradan dökülen ekmek kırıntılarının süpürülmesinin fakirliğe neden olacağına inanılır. Bu nedenle ekmek kırıntıları süpürülmeden toplanır ve çöpe atmak yerine hayvanlara veya kuşlara verilerek değerlendirilir.

Muhabir: Leyla DAĞ