Cildin sağlıklı görünmesini sağlayan kolajen miktarı, her on yılda bir azalma göstermekte ve bu süreç zamanla cildin elastikiyetini kaybetmesine neden olmaktadır. Dr. Koç, kış ayları yaklaşırken, cerrahi dışı yaşlanma karşıtı uygulamaların yoğun bir şekilde yapıldığını belirtti.
Cilt yaşlanmasının belirtileri
Yaşlanma, iç organlardaki belirtilerin gözlemlenememesi nedeniyle genellikle ciltteki değişikliklerle tanınmaktadır. Cildin elastikiyetini kaybetmesi, zamanla sarkmalara yol açarken, hücre döngüsündeki uzama da yaşlılık etkilerini artırmaktadır. Dr. Koç, yaşlanma sürecinin karmaşık bir biyolojik süreç olduğunu vurguladı ve çeşitli dışsal ve içsel faktörlerin cilt sağlığı üzerindeki etkilerini açıkladı.
Yaşlanma belirtileri ve nedenleri
Yaşlanmanın nedenleri arasında yağ hacmi kaybı, kemik yapısındaki değişiklikler ve güneş hasarı bulunmaktadır. Dr. Koç, “Yüzdeki ifade çizgileri ve vücuttaki kırışıklıklar zamanla ortaya çıkar” dedi.
Cerrahi dışı tedavi seçenekleri
Dr. Koç, ciltteki kırışıklıkları azaltan ve hacim kazandıran çeşitli cerrahi dışı tedavi yöntemlerini sıraladı:
PRP (Platelet Rich Plasma): Hastanın kanı alınarak santrifüj işleminden geçirilir ve elde edilen serum cilde enjekte edilir. Bu işlem, cilt yenilenmesine ve lekelerin azalmasına yardımcı olur.
Altın İğne: Radyofrekans uygulaması ile yapılan bu işlem, ciltteki değişikliklere müdahale eder.
Fraksiyonel Lazerler: Bu tedavi, ciltteki kolajen ve elastin üretimini artırarak izler ve akneleri azaltır.
Mezoterapi: Cilde çeşitli aktif maddelerin enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen bir işlemdir ve cilde canlılık kazandırır.
Dr. Koç, bu işlemlerin cilt sağlığını artırmak ve yaşlanma belirtilerini azaltmak için etkili sonuçlar verdiğini belirtti. Cildin daha genç ve taze bir görünüme kavuşmasının mümkün olduğunu ifade etti.