AMED TIMES - Son dönemde piyasalarda yaşanan dalgalanmalar ve faiz artışları, ABD ekonomisinin yumuşak iniş yapıp yapamayacağı konusunu gündeme getirdi.
Pandemi sonrası hızla yükselen enflasyona karşı alınan para politikası önlemleri, küresel ekonomiyi resesyona sürüklemeden yavaş bir büyüme patikasına soktu. Ancak, piyasalardaki geçici tepkilerin ardında, ABD'nin bu zorlu süreci başarıyla yönetip yönetemeyeceği sorusu yatıyor.
Türkiye ekonomisi açısından bu küresel gelişmelerin önemli yansımaları var. Küresel büyümedeki yavaşlama, risk iştahını azaltarak olumsuz etkilere neden olurken, petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüşler ise Türkiye'nin cari açığı ve enflasyonunu olumlu yönde etkiliyor. Petrol fiyatlarının gerilemesi, Türkiye gibi net ithalatçı ülkeler için önemli bir avantaj sağlıyor.
ABD Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine yönelik beklentiler, küresel finansal koşulların gevşemesine yol açabilir. Bu durum, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için fon akışlarını olumlu etkileyebilir. Türkiye'nin şu anda aşırı yabancı pozisyonunun olmaması ve son bir yılda sağlanan önemli kaynak girişi, olası çalkantılardan daha az etkilenmesini sağlayabilir.