Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılı ilk çeyreğine ait Banka Kredileri Eğilim Anketi'ni yayımlayarak, kredi piyasalarındaki eğilimleri ve bankaların geleceğe yönelik beklentilerini kamuoyu ile paylaştı. Ankette, konut ve taşıt kredilerine uygulanan standartlarda gevşemenin zayıfladığı, ancak diğer bireysel kredi türlerinde gevşemenin devam ettiği belirtildi.
Ankete göre, 2025 yılının ilk çeyreğinde bankaların işletmelere kullandırdıkları kredilere uyguladıkları standartlarda bir miktar gevşeme gözlenirken, büyük işletmelere ve yabancı para cinsinden kredilere uygulanan standartlarda ise yeniden sıkılaşma yaşandı. Diğer işletme kredilerinde ise gevşeme devam etti. Bankaların ikinci çeyrek için beklentisi, işletmelere verilen kredilere uygulanan standartlarda gevşemenin süreceği yönünde.
KONUT VE TAŞIT KREDİLERİ İLE BİREYSEL KREDİ TALEBİNDE ARTIŞ
2025'in ilk çeyreğinde, konut ve taşıt kredilerine uygulanan standartlardaki gevşeme zayıflarken, diğer bireysel kredi türlerinde ise gevşemenin arttığı ifade edildi. Bankaların ikinci çeyrek beklentisi, konut ve taşıt kredilerindeki gevşemenin zayıf şekilde devam edeceği, diğer bireysel kredi türlerinde ise bir miktar sıkılaşma olacağı yönünde.
Bireysel kredi talebine gelince, konut kredi talebindeki azalışın yerini tekrar artışa bırakması dikkat çekerken, taşıt kredi talebindeki artış ise azalmaya başlamış durumda. Ancak diğer bireysel kredi taleplerindeki artışın güçlenerek devam etmesi bekleniyor. 2025'in ikinci çeyreği için bankaların beklentisi, konut ve diğer bireysel kredi türlerine olan talepteki artışın güçleneceği, taşıt kredi talebindeki azalışın ise zayıflayarak devam edeceği yönünde.
FONLAMA KOŞULLARINDAKİ GEVŞEME SÜRECEK
Fon sağlama imkanları açısından ise 2025 yılının ilk çeyreğinde yurt içi ve yurt dışı fonlama koşullarındaki gevşemenin devam ettiği gözlemlendi. 2025'in ikinci çeyreği için de yurt içi ve yurt dışı fonlama koşullarındaki gevşemenin sürmesi bekleniyor.
Anketin genel sonuçları, Türkiye'deki kredi piyasalarının ve bankaların kredi eğilimlerinin, ekonomik değişimlere uyum sağlamak için adımlar attığını ve kredi talebinin güçlü bir şekilde devam ettiğini ortaya koyuyor.