Kadınların profesyonel, sosyal ve evdeki üretim baskısıyla dolu yaşamları, hızla yükselen bir yeni akımın doğmasına neden oldu. Girlmoss, kadınların üretkenlik baskısından uzaklaşıp doğa ile bütünleşerek dinlenmelerini öneriyor. Pandeminin ardından hızla yayılan bu akım, genç kadınlar arasında doğa ile iç içe olmayı ve yalnızca "olmayı" keşfetmeyi savunuyor.
"Durmak, başarıya karşı bir direniş"
Girlmoss akımının en belirgin özelliği, kadınları sürekli üretkenlik, başarı ve ilerleme baskısından kurtarmayı hedeflemesi. "Durmak", yalnızca fiziki bir hareket değil, aynı zamanda kadınların yaşam tarzını dönüştüren bir düşünce biçimi. Akım, doğada zaman geçirmek, sadece var olmayı kutlamak ve bu süreçte içsel huzuru keşfetmeyi öneriyor.
Pandemi sonrası yükselen bir trend
Pandeminin başlangıcında evlere kapanan kadınlar, bir süre sonra evdeki üretim yüklerini ve sorumluluklarını paylaşan erkek partnerlerinden farklı olarak daha fazla sıkışıklık hissedip, kendi içsel huzurlarını aramaya başladılar. Avrupa’da dalga dalga büyüyen Girlmoss akımı, artık Türkiye’ye de sıçramaya başladı.
Neden "Yosun"?
Akımın ismi, doğada yavaşça büyüyen ve doğal döngülerine saygı gösteren yosunlardan ilham alıyor. Girlmoss, kadınların sürekli üretim yapma zorunluluğuna karşı çıkıyor. Üretimin önemli olduğunu kabul eden akım, ancak bu üretimin de dengeli ve sürdürülebilir olması gerektiğini vurguluyor. Yani durmak, özümüzde var olan üretkenliğimizle barış içinde olmak anlamına geliyor.
Türkiye'de durma hakkı mümkün mü?
Türkiye’de kadınlar, iş gücüne katılmalarının yanı sıra evdeki tüm işlerin de yükünü taşıyor. Şehirde veya köyde fark etmeksizin, kadınların üzerindeki üretim baskısı hâlâ yüksek. Girlmoss akımının Türkiye'deki gerçekliği, akımın doğasında barındırdığı "durma" eylemi ile toplumda henüz ne kadar karşılık bulabileceği konusunda soru işaretleri bırakıyor.
Kadınlar doğada zaman geçiriyor
Sosyal medyada Girlmoss paylaşımları hızla artmaya başladı. Instagram ve TikTok’ta genç kadınlar, ormanlarda, çimenler üzerinde uzanırken çekilen fotoğraflarını paylaşıyor. Hedef, her anını üretimle doldurmanın aksine, sadece var olmak ve doğayla bütünleşmek.
Kadınların özgürlüğü ve huzuru için yeni bir adım
Girlmoss, kadınlara "sürekli başarma" ve "üretkenlik" zorunluluğunun yerine, durmanın ve doğa ile özleşmenin önemini hatırlatıyor. Bu akım, kadınların üretim süreçlerine katılmalarını ancak bu üretimlerinin sömürülmemesini savunuyor. Ayrıca kadınların üretiminin karşılığının verilmesi gerektiğini de vurguluyor.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Kadınların yaşamlarındaki üretim baskısı ve sürekli aktif olma zorunluluğuna karşı Girlmoss akımının toplumsal bir çözüm önerisi olup olmadığı hala tartışma konusu. Türkiye'de bu akımın ne kadar yayılabileceği ise merak konusu.
