AMED TIMES- Giresun'un Doğankent ilçesi Çatalağaç köyü sakinleri ve çevre örgütleri, AK Parti Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz’e ait Alagöz Madencilik’in bölgede tahribat yarattığı ve doğal su kaynaklarını kirlettiği gerekçesiyle eylem yaptı.
Madenciliğin Harşit Vadisi’nde, Doğankent’in Söğütağzı, Çatalağaç, Çatak ve Süttaşı köyleri, Tirebolu’nun Eymür Köyü, Gariygen mevkisi ve Görele’de Soğukpınar köyü ile Patan Mahallesi’ni tehdit ettiğini belirten köylüler, ellerinde pankartlar ve üzerine “Doğayı kirletenlere sütümü helal etmiyorum” yazılı döviz asılan ineklerle yürüyüş yaptı.
‘’Gelecek ve bu sudan içecek’’
Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapan Çatalağaç köyü sakinleri, "Burası bir kimyasal tesis. Yukarıdan gelen malzemenin sıvının tamamı kimyasal. Burada gözünüzle gördüğünüz kimyasalın nasıl çözüldüğünün göstergesidir. Buradaki akan renkli kimyasal büyük olasılıkla demir oksit. Kendilerinin elini süremeyeceği, abdest alamayacağı, içemeyeceği bir suyu bizim doğal havzamıza akıtmaktadırlar. Yıllar önce İliç'te oranın çökeceğini söyledik ve orası çöktü ise burası için de şunu söylüyoruz; buraya ağır kimyasallar bırakılıyor. Bırakmış oldukları bu ağır kimyasallar yıllar sonra burada yaşamı sonlandıracaktır. Bir tek insanları değil, yaban hayatı da yok edecektir. Çevre il müdür biz buradan numuneler alıyoruz temiz çıkıyor diyorsa, gelecek ve bu sudan içecek" dedi.
‘’İçtiğimiz suyun tadı bile değişti’’
Açıklamada, "Hayvanlarımız artık buranın suyunu içemiyor. Bizler önceden buradan suyumuzu içer, abdestimizi alırdık. Şu anda burada hiçbir canlı yaşamaz çünkü 7- 8 maden var burada. Bu maden adamı değil, hiçbir canlıyı yaşatmaz. Erzincan gibi olmasını istemiyoruz. Köyümüzün yok olmasını istemiyoruz. Burada temiz doğada yaşamak istiyoruz. Bizim hakkımızı elimizden almasınlar. İçtiğimiz suların tadı bile değişti. Sularımızın, havamızın, doğamızın kirlenmesini istemiyoruz. Derelerimiz bulanık akıyor, kokuyor. Atık barajını da istemiyoruz. Suları ormanların kenarına atıyorlar, büyütmekte istiyorlar kaldırılmasını istiyoruz. Herkes bu yüzden toplandı" ifadelerine yer verildi.
Erzincan-İliç'te ne olmuştu?
İliç maden kazası, 13 Şubat 2024'te Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler altın madeninde siyanür liç işleminden sonra depolanan toprak yığınının saat 14.28'de heyelana dönüşmesi sonucu oluşan kazadır. Hacmi yaklaşık 10 milyon m³ olarak hesaplanan bir kütlenin 200 metrelik bir yamaçtan 10 metre/saniye hızda hareket ederek Sabırlı Deresi'ne doğru 800 metre kaymış olduğu açıklanmıştır. İlk açıklamalara göre liç yığının yayıldığı alanın 300 dönüm olduğu tahmin edilmektedir.
13 Şubat 2024 günü gerçekleşen olayda dokuz madenci liç yığını altında kaldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar olay günü çalışanların madende bir çatlak tespit ettiğini, bunun üzerine madenin tahliye edildiğini doğruladı. Bayraktar, liç altında kalan 9 kişinin madene kontrol amaçlı döndüğünü ve o sırada heyelana yakalandıklarını belirtti.
‘’O cebini dolduracak’’
Açıklamanın devamında şu, ifadelere yer verildi:
"Doğamızı kirlettiler, derelerimiz üç senedir bulanık akıyor. Doğamıza zarar verdiler, düzgün bir şekilde yapmıyorlar. Madenlerini alsınlar nereye giderlerse gitsinler. 2022'de her şey Giresun Valiliği görevini yürüten şimdiki Manisa Valisi Enver Ünlü tarafından ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının verilmesiyle başladı. Köylüler konuyu mahkemeye taşıyarak kararı iptal ettirdiler ancak Vali Ünlü yeniden ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verdi. Dolayısıyla iki kere ‘ÇED Gerekli Değildir' kararı verildikten sonra herkesin eli kolu bağlandı. Karadeniz gibi bir bölgede yaşıyoruz ancak kendi doğal su kaynaklarımızı bile tüketemiyoruz. İnsanların hayatlarıyla oynamak suyun değerleriyle oynamak kadar kolay olmamalı. Suyumuz yok, iki tane değirmenimiz dönmüyor. Mağduruz, sularımız gitti, derelerimiz gitti, balığımız yok. O cebini dolduracak ancak bizim gidecek başka yerimiz yok. O şirket çeker gider ama biz nereye gideceğiz?
‘’Defalarca başvuruda bulunduk’’
Öte yandan köylüler, Giresun Valiliği ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne defalarca başvuruda bulunduklarını fakat maden şirketine yönelik korumacı bir tavırla karşı karşıya kaldıklarını, seslerini duyurabilmek için başlattıkları protestoları sürdüreceklerini açıkladı.