AMED TIMES - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Duhoklu iş insanı Hakim Lokman'ın İstanbul'da Kürtçe konuştuğu için öldürüldüğü iddialarına ilişkin açıklama yaptı.
"Kürtçe konuşmayla uzaktan yakından bir ilişkisi yok"
Yılmaz açıklamasında, "Yapılan ilk incelemeler, yaşanan hadisenin Kürtçe konuşmayla uzaktan yakından bir ilişkisi olmadığını, farklı tartışmalardan kaynaklandığını işaret etmektedir." ifadesini kullandı.
Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Duhoklu Kürt iş insanı Hakim Lokman, sadece ana dilini konuştuğu için İstanbul'da kalbinden bıçaklanarak katledilmiştir." şeklinde yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
X hesabından yaptığı açıklamada Yılmaz, şunları dile getirdi:
"Duhoklu Kürt iş insanı Hakim Lokman, sadece ana dilini konuştuğu için İstanbul’da kalbinden bıçaklanarak katledilmiştir." şeklinde yapılan provokatif açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. Yapılan çarpıtmalar ile hükümetimizin ve siyasi ittifakımızın hedef alınması ise bu iddiaları ortaya atanların asıl niyetlerini göstermektedir.
"Bizim Kürtçe konuşan vatandaşlarımızla veya herhangi bir kişiyle bir sorunumuz yoktur"
Bizim Kürtçe konuşan vatandaşlarımızla veya herhangi bir kişiyle bir sorunumuz yoktur. Sorunumuz emperyalist oyunlara alet olarak ülkemizi bölmeye çalışanlarla, milli birliğimize kastedenlerle ve terör odaklarıyladır.
Türkçe resmi ve ortak dilimizdir. Vatandaşlarımızın ana dilleri konusunda ise, yapılan çeşitli reformlarla geçmişin yasakçı zihniyetini ortadan kaldıran bizim hükümetlerimiz olmuştur."
Terör propagandası hangi dilde yapılırsa yapılsın terör propagandasıdır ve suçtur.
Sadece Kürtçe konuştuğu için bir şahsa yönelik saldırı olursa hepimiz bunun karşısında oluruz ve hukuki olarak gereği neyse yapılır. Böyle olmadığı halde, yaşanan bazı asayiş hadiseleri üzerinden kimlik siyaseti yapanlar, toplumsal fay hatları oluşturma gayreti içinde olanlardır.
"Kimlikler üzerinden siyasi istismar yapmak doğru değildir"
Ayrıntılı bilgi edinmeden yetkililerin açıklamalarını ve hukuki süreçleri beklemeden kimlikler üzerinden siyasi istismar yapmak doğru değildir.
İlk edinilen bilgilere göre, İstanbul’da yaşanan üzücü cinayet hadisesinde hayatını kaybeden şahsın katil zanlısı Batmanlı bir vatandaşımızdır. Yapılan ilk incelemeler yaşanan hadisenin Kürtçe konuşma ile yakından uzaktan bir ilişkisi olmadığını, farklı tartışmalardan kaynaklandığını işaret etmektedir. Suçlu olanlar elbette ki adli süreçlerde belirlenecek ve karşılığını göreceklerdir."