Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Suriye’nin geleceği ve SDG’nin tavrı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Abdi, Suriye'nin birleşik kalması gerektiğini vurgulayarak, ülkenin geleceği için barış ve güvenlik ortamının sağlanmasının elzem olduğunu belirtti. Ancak Türkiye’nin bölgede yürüttüğü askeri harekâtların, özellikle Kobani'yi tehdit eder bir noktaya gelmesinin, bu süreci büyük ölçüde zorlaştırdığını söyledi.
Suriye'nin geleceği ve müzakerelere açıklık
Mazlum Abdi, Suriye'nin geleceği konusunda önemli açıklamalarda bulunarak, ülkenin farklı kimliklerinin anayasal olarak korunması gerektiğini ifade etti. Abdi, "Suriye'nin birleşik bir ülke olarak kalması çok önemli. Ancak siyasi sistemin şekli, Suriye halkının iradesine ve anayasal tartışmalara bağlıdır," dedi. SDG olarak, Suriye’nin ademi merkeziyetçi, çoğulcu ve demokratik bir yapıda olması gerektiğini belirten Abdi, bu doğrultuda ülkenin yeniden inşa edilmesi için barışçıl bir dönemin acil olduğunu vurguladı.
Abdi, Suriye’nin yeni ulusal ordusuna entegrasyon için hazır olduklarını, ancak bunun için doğrudan müzakerelerin yapılması gerektiğini söyledi. SDG’nin bu ulusal orduya katılımının, askeri operasyonlar durdurulduktan sonra, mevcut güçlerin entegrasyonuyla mümkün olacağına dikkat çekti.
Kobani’yi tehdit eden saldırılara karşı uyarı
Abdi, Türkiye destekli grupların Kobani'ye yönelik tehditlerinin hala yüksek olduğunu belirterek, "Kobani'ye yapılacak bir saldırı, felakete yol açar ve bölgenin istikrarı için büyük bir tehdit oluşturur," ifadelerini kullandı. SDG, Türkiye'nin bu tehdidi önlemek için bir silahtan arındırılmış bölge önerisinde bulunsa da şu ana kadar Ankara’dan herhangi bir yanıt almış değil.
Abdi, ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon ile birlikte çalışarak, Kobani’deki durumu yatıştırmaya çalıştıklarını söyledi. Türk askeri hareketliliğinin devam etmesi durumunda, Kobani'nin büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacağını belirten Abdi, Türkiye'nin bu konuda daha fazla diyalog kurmaya istekli olmasını umduğunu ifade etti.
Türkiye ile dolaylı temaslar ve sınır güvenliği
Mazlum Abdi, Türkiye ile doğrudan ya da dolaylı temaslarının genellikle ABD liderliğindeki koalisyon aracılığıyla yürütüldüğünü belirtti. Türkiye'nin endişelerini gidermek için doğrudan müzakereler yapılması gerektiğini, ancak şu ana kadar Türkiye'nin bu konuda herhangi bir adım atmadığını söyledi.
SDG'nin, sınır güvenliği sorumluluğunu Şam’a devretmeye "prensipte" hazır olduklarını belirten Abdi, bu konuda bir çözüm bulunması durumunda, Suriye'nin geleceğinde çok daha güçlü bir güvenlik ve istikrar ortamı sağlanabileceğini ifade etti.
PKK bağlantısı ve bölgesel endişeler
Abdi, SDG’nin PKK ile örgütsel bir bağı olmadığını bir kez daha vurguladı. PKK mensubu bazı üyelerinin, DEAŞ’a karşı mücadelede SDG ile birlikte savaştığını ancak askeri operasyonlar sona erdiğinde bu üyelerin de SDG’den uzaklaştırılacağını söyledi. Ayrıca, SDG'nin sadece Kürtlerden oluşmadığını, bölgelerinde tüm etnik ve dini bileşenlerin ortak bir vizyon etrafında birleşmesini teşvik ettiklerini belirtti.
Şam’a ziyaret planı ve gelecek perspektifi
Son olarak, Mazlum Abdi, Suriye'nin başkenti Şam’a yapmayı planladığı ziyaretle ilgili soruya yanıt verdi. Abdi, "Şam bizim başkentimiz ve koşullar uygun olduğunda oraya gitmeyi planlıyoruz," dedi.
Mazlum Abdi'nin açıklamaları, Suriye'nin geleceği, Türkiye ile ilişkiler ve bölgedeki güvenlik dinamikleri açısından önemli bir dönemeçte bulunuyor. Suriye'nin yeniden inşası ve istikrarı için atılacak adımların, hem yerel hem de uluslararası aktörlerin iş birliği ile şekilleneceği görülüyor.