DİYARBAKIR

İHD ve faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin aileleri 808 haftadadır adalet arıyor

İHD ve kayıp yakınları tarafından 808 haftadır sürdürülen "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" eyleminde, bu hafta Muhittin Taştekin'in öldürülme hikayesi, oğlu Nihat Taştekin'in ifadeleriyle aktarıldı.

Abone Ol

AMED TIMES - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Başkan Yardımcısı Suzan Mehmetoğlu yaptığı açıklamada, her hafta faili devlet tarafından korunan insanların nasıl kaçırılıp öldürüldüklerini aktararak, adalet arayışına devam edeceklerini söyledi. 

Diyarbakır’da 808 haftadır devam eden “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminde, bu hafta 1993 yılında, Muş’un Konukbekler beldesinde, evinden alınıp bahçesinde infaz edilen Muhyettin Taştekin’nin hikayesi paylaşıldı. 

Oğlu Nihat Taştekin, babasının öldürülme olayını şu ifadelerle aktarıyor;

Babamı öldüren grubun Jandar Alay Komutanlığına kaçtıklarını gördüm

‘05/08/1993 günü akşam Saat 21.30’da, ellerinde uzun namlulu silahlarla köyümüze gelen 5-6 kişiden oluşan grup içerisinde bulunan bir kişi evimize girdi. Grup içerisindeki diğer kişiler bu sırada kapımızın önünde bekliyordu.  Evimize giren bu kişi babam 60 yaşındaki Emekli imam Muhyettin Taştekin’i evden çıkarıp evimizin bahçesinde götürdü. Bu sırada babam dışında kimsenin dışarı çıkmasına izin verilmedi. Babamın evden dışarı çıkarılmasından kısa bir süre sonra çok sayıda silah sesi geldi. Silah sesinin kesilmesinden sonra dışarı çıktığımızda babamın bahçemiz içinde kanlar içinde yattığını, silahlı grubun ise Jandarma Alay Komutanlığı’na doğru kaçtıklarını gördüm. Evimiz Alay Komutanlığı’na arasındaki mesafe yaklaşık 800 metre civarındaydı. Bu olaydan önce babam sivil polisler tarafından takip ediliyordu. Babam, yaşadığımız çevrede tanınan, sözü geçen Kürt şahsiyetlerden biriydi. 1990 yılında Avrupa’ya gitmişti ve orada demokratik Kürt siyasetinde aktif rol alan biriydi.  Öldürülmeden kısa bir süre önce Almanya ve Fransa’dan gitmişti. Köye döndükten bir ay sonra babam infaz edildi. Babamın sivil polisler tarafından izlendiğinde, babamla birlikteydik. Ve bir kez kendimde bu takibe tanık olmuştum.

Babam öldürüldükten 2 gün sonra TRT Televizyonu, babamın PKK tarafından infaz edildiği haberini yaptı. Daha sonrasında ise PKK yaptığı bir açıklamada olayla ilgilerinin olmadığını açıkladı. Babamın öldürülmesi akabinde sağlıklı bir yargılama süreci yaşanmadı."

Açıklamaların ardından, kayıp ve kaybettirlerek öldürülenler anısına saygı duruşu yapılarak eylem sona erdi.