Diyarbakır'da çocuklara vergi bilinci eğitimi verildi Diyarbakır'da çocuklara vergi bilinci eğitimi verildi

AMED TIMES- Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde hayata geçirilmesi planlanan maden projesi, Gavgas (Akdoruk), Kuyê (İslamköy), Arketin (Dolu), Awdegês (Narlıca) ve Kaynak (Xiroç) köyleri başta olmak üzere birçok köyde endişe yaratıyor. Bölge halkı projeye karşı tepkilerini sürdürüyor.

Diyarbakır Barosu, Ekoloji Derneği ve TMMOB’dan oluşan bir heyet maden arama rezervinin hedefinde bulunan Akdoruk( Gavgas), İslamköy(Kuyê), Dolu(Arketin), Narlıca(Awdegês) ve Kaynak(Xiroç’u) kapsayan bir ziyaret gerçekleştirdi.

Heyet temcileri, bu haklı mücadelenin yanında olacakları taahhüdünde bulundular

Diyarbakır Barosu Çevre Komisyonu Genel Sekreteri Ahmet İnan, Ekoloji Derneği’nden Necdet Sezgin ve TMMOB’dan Adil Karatekin’den oluşan heyetin ilk durağı Gavgas oldu. Konuklara Gavgas’ın meşhur balı ikram edildi. Burada köylülerden bilgi alan heyet temcileri, sonuna kadar bu haklı mücadelenin yanında olacakları taahhüdünde bulundular. Ardından sırasıyla Arketin, Awdegês, ve Xiroç ziyaret edildi.

İslamköy: Pasur'un su kaynakları yok olabilir

Ziyaretin ikinci durağında Kuyê (İslamköy) vardı. Köyün taziye evinde gerçekleştirilen toplantıya çok sayıda köylü katıldı. Sıcak bir ortamda devam eden görüşmede karşılıklı görüş-alışverişinde bulunuldu. Son durum değerlendirildi, yapılabilecekler masaya yatırıldı. Kuyê köylüleri, Pasur’a suyun köylerinden gittiğini anımsatarak, sadece kendi doğal kaynaklarının değil bu suyun hayat verdiği Pasur’un da olumsuz etkileneceğini söylediler.

Dolu(Arketin)’da madenciler sontaj çalışmasına başladı

Gavgas’da köylülerin onurlu duruşu karşısında geri çekilmek zorunda kalan madenciler Dolu(Arketin)’da sontaj çalışmasına başladı.

Heyet Kuyê’nin ardından sondaj çalışmalarının başladığı Arketin’e gitti. Köy meydanında köylülerle görüşen heyet temsilcileri, köylülerden son durum hakkında bilgi aldı. Köylerinin doğal kaynaklarının tahrip edileceği gerekçesiyle Arketin (Dolu) köylüleri duruma sert tepki gösterdi. Köylerinin doğal kaynaklarına kıyılmasına izin vermediklerini açıkça söylediklerini dile getiren köylüler, kendilerine bunun sadece arama olduğunun söylendiğini, buradan maden çıkarılmasına, topraklarının kirletilmesine asla izin vermeyecekleri mesajını verdiler.

“DİSKi bölgeyi su havzası ilan etti”

Ziyaretin Narlıca (Awdegês) ayağında çok önemli bir bilgi paylaşıldı. Gavgas, Kuyê, Arketin, Awdegês ve Xiroç’un içinde yer aldığı bölgenin “Su Havzası Bölgesi” ilan edildiği ifade edildi. “Hevêdan’da 44 köyün suyu buradan karşılanıyor. Kuye’den çıkan su Pasur’u yaşatıyor. Bölge su zengini, buralara maden girmesi bu aşamadan sonra hukuken mümkün değil. Aynı zamanda AB ile yapılan anlaşmalara da aykırı. Havanın, suyun, toprağın kirlenmesi demek, bölgenin su kaynaklarının yok olması demektir.” denildi.

Ziyaret Xiroç (Kaynak) ziyaretiyle son buldu. Köylülerin Xiroç’un aramalar için ruhsat izni alınan köyler arasında bulunmasına şaşırdılar. Duruma tepki gösterdiler. Beraber hareket etmenin önemi üzerinde duruldu.

“ÇED raporu çıkmadan durdurabiliriz”

Diyarbakır Barosu Çevre Komisyonu Üyesi Ahmet İnan, ÇED raporu çıkmadan maden çıkarma işleminin başlatılamacağını, mevcut çalışmaların ruhsatlandırmaya dayandığını, ikisinin farklı şeyler olduğunu vurguladı. İnan, ÇED raporu alınmadığını, dolayısıyla çalışmaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunun altını çizdi. Bu süreçte köylülerin kararlı duruşlarının hukuki süreçle birleşmesi durumunda şirketleri geri gitmeye zorlayacağını sahadan örneklerle anlattı.

Ekoloji Derneğinden Necdet Sezgin ise maden arama ve çıkarma süreci ve yaratacağı tahribat hakkında bilgi verdi. Sürecin maliyet ve risk analizi yapılarak başlatılacağına işaret eden Sezgin, sonuçların tahmin edilenden fazla yıkıcı olacağını söyledi. Maliyet ve özellikle risk analizinin doğru ortaya konması durumunda şirketlerin çalışma koşullarının ortadan kalkacağına işaret etti. Sadece bizi tek değil çocuklarımızı bekleyen tehlikeye dikkat çekti.

Yaşam alanlarını şirketlere peşkeş çekmeyeceklerini dllendirdiler

Suya, toprağa, bitkiye, bütün doğaya ve yaşam alanlarına sahip çıkmanın devletin görevi olduğunu, dolayısıyla devlete karşı olmadıklarını, bilakis devletin yapması gerekeni yaptıklarını ifade ettiler. Yaşam alanlarını para hırsıyla gözü dönmüş şirketlere peşkeş çekmeyeceklerini dllendirdiler.

Toplantıların ardından köylülerin dayanışma içerisinde olacağı, bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunulacağı ve ortak tutum belirleneceği vurgulandı. Muhtarıyla, imamıyla ve bütün köylüleriyle kararlı duruş dikkat çekti.

Ortak çağrı: Doğal kaynaklarımızdan kirli ellerinizi çekin

Ziyaretlerde genel olarak son durum değerlendirilerek, bilgi alış-verişinde bulunuldu. Oldukça verimli geçen ziyaretlerde adı geçen tüm köylülerin maden çalışmasını köylerine yönelik ciddi tehlike olarak gördükleri ve ortak tutum belirlemenin önemi üzerinde duruldu. Heyette yer alan kurum temcileri işin hukuki süreci, diğer çalışmalar ve direnişler hakkında örnekler vererek, atılacak adımlar konusunda tecrübelerini paylaştı. Gavgas heyeti de çalışmaları hakkında bilgi vererek, diğer köylerle dayanışmanın önemi üzerinde durdular.

Kaynak: Haber Merkezi