Arkeolojik olarak, Çayönü, insanın yerleşik düzene geçiş sürecini en iyi yansıtan bir yerdir. Çayönü, avcı toplayıcı halkın yerleşik hayata geçerek tarımla uğraşmaya ve hayvancılık yapmaya başladığı ilk yerleşik köydür. Çayönü, bakırın ısıtılarak şekillendirildiği ilk yer olduğu kabul edilen madencilik tarihi açısından da önemli bir yerdir.
Diyarbakır'ın kuzeyinde, Dicle Nehri'nin kenarında bulunan Çayönü Höyüğü, Anadolu'daki en eski yerleşim yerlerinden biridir. MÖ.7500'den başlayan yerleşim evreleri bulunmuştur.
1964 yılında başlayan arkeolojik kazılar 1991 yılında güvenlik nedeniyle durdurulmuştu. Ancak, 24 yıl sonra yeniden başladı. Bu yıl 29 kişilik bir ekiple yürütülen kazı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Peki, Çayönü nerede? İşte detaylar…
Çayönü Nerede?
Çayönü, ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesi şehirlerinden Diyarbakır’ın kuzeyinde yer alır. İlçenin 7 km güneybatısındaki Sesverenpınar (Hilar) Köyü’nde yer alan Çayönü genellikle Ergani olarak bilinir. Ergani Ovası ise, Dicle Nehri’nin kenarında bulunur.
Yolunuz Diyarbakır’a düşerse ilk yerleşik hayata geçiş yapıldığı bilinen Çayönü’nü ziyaret etmenizi ve tarihe tanıklık etmenizi tavsiye ederiz.
Çayönü'nün Tarihi
Çayönü, avcı toplayıcı halkın yerleşik hayata geçerek tarımla uğraşmaya ve hayvancılık yapmaya başladığı ilk yer olarak kabul edildiğinden burayı görmek isteyen birçok kişi Çayönü nerede sorusunu sormaktadır. Çayönü nerede sorusunu cevaplamadıktan sonra tarihine değinelim...
M.Ö. 10200 yıllarında Çayönü'nde insanlar ilk defa yerleşmiş ve M.Ö. 4200 yıllarına kadar bu bölgede yaşamışlardır. Çayönü kazılarında günümüze kadar gelen taş temelli kerpiç binaların ilk örnekleri bulunmuştur. Bunlar, yuvarlak planlı kulübeler, ızgara planlı binalar ve taş döşemeli binalar dahil olmak üzere birçok farklı mimari tasarıma sahip binalardır.
Çayönü kazılarında MÖ 8500 yıllarından kalma buğday ve baklagiller de bulunmuştur. Bununla birlikte, yerleşimin ilk dönemlerinde daha çok domuz, geyik, yabani koyun ve keçi avlandığı görülmüştür.
MÖ 6000'lere gelindiğinde, Çayönü'nde yaşayan herkesin kendi gıdalarını tarımdan elde etmesi mümkün olmuş. Avcı-toplayıcı toplulukların yerleşik hayata geçişinin gerçekleştiği yer olması ise bölgenin en önemli özelliği olarak karşımıza çıkar.
Çayönü'nde birçok küçük alet ve eser de bulunmuştur. Av hayvanlarının kemiklerinden sıklıkla iğneler, saplar, oraklar, çengeller ve boncuklar, halkalar, düğmeler ve basit kaplar çıkarılmıştır.
Çayönü, tahıl ve evcilleştirmeye dayalı köy hayatının en eski örneklerinden biridir ve modern dünyanın önemli bir parçasıdır. Çayönü yerleşimi, yabani buğday ve mercimekgiller gibi bitkilerin tarımı ve koyun ve keçilerin evcilleştirilmesi nedeniyle de önemini korumaktadır.
Çayönü özellikleri arasında İlk üretimciliğe geçiş evresi olan Neolitik Çağ'ın Türkiye'deki önemli örneklerinden biri olan Çayönü, mimarisi ve ilk olarak buğdayın tarıma alındığı ve köpeklerin evcilleştirildiği yer olması da vardır.
Ergani bakır yatakları dünyanın en eski maden ocakları olduğu için Çayönü halkı, 2 bin yıl önce dünyanın en önemli yerlerinden bakırı işleyerek alet yapmayı başarmışlardır.
Çayönü kazılarında bulunan en büyüleyici yapı ise "SaltaşlıYapı"dır. Yaklaşık 10 metre genişliğinde ve yüzeyleri düzleştirilerek parlatılmış iri kalker bloklarından oluşur.
Bununla birlikte, Neolitik Çağ yerleşmeleri arasında Çayönü'nde bulunan insan iskeletlerinin sayısı da oldukça yüksektir. Çayönü’nde tam olarak 605 iskelet bulunmuştur. Bulunan iskeletlerden birinin kafatasında beyin ameliyatının izleri bulunmuştur. Bu sonuçlar, Çayönü halkının tıp alanında ne kadar ilerlediğini de göstermektedir.