Türkiye'nin en cesur gazetecilerinden biri olan Uğur Mumcu, 32 yıl önce, 24 Ocak 1993’te Ankara’daki evinin önünde uğradığı bombalı suikast sonucu hayatını kaybetti. O günden bugüne, Mumcu'nun ardında bıraktığı izler, yalnızca araştırmacı gazeteciliğin değil, aynı zamanda Türkiye’nin derin siyasi yapısının da sorgulanmasına neden oldu.

Uğur Mumcu, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda derin devletin, terör örgütlerinin ve siyaset dünyasının kirli ilişkilerine ışık tutmaya çalışan bir araştırmacıydı. Yazıları, özellikle devletin gizli ilişkilerini deşifre eden ve çürümüş yapıları gözler önüne seren içeriklere sahipti. 1990’larda "Rabıta", "Kürt-İslam Ayaklanması" gibi kitaplarla önemli ses getirdi. Fakat bu cesur gazetecinin, çalışmaları da onu tehlikeli bir hedef haline getirdi.

1417712

Suikast ve ardında bıraktığı gizemli sorular

Mumcu'nun ölümünden sonra geriye kalan soru şuydu: Kim, neden öldürdü? Pek çok iddia gündeme geldi. O dönemde başbakan olan Süleyman Demirel, cinayet sonrası “bu olayın devletin namus borcu olduğunu” belirterek çözüm sözü vermişti. Ancak üzerinden yıllar geçmesine rağmen, Mumcu'nun katilleri yakalanamadı.

Sedat Peker, son yıllarda yaptığı açıklamalarda, Mumcu’nun yazdığı yazıların, terörle beslenen suçluların üzerine gitmesi nedeniyle öldürüldüğünü savundu. Peker, suikastin organize suç örgütleriyle bağlantılı olduğu yönünde şok edici iddialarda bulundu.

Uğur Mumcu2

Mumcu'nun yazdığı kitaplar: Bir erteleme ve tamamlanamayan araştırmalar

Uğur Mumcu’nun yaşamı boyunca araştırdığı konular, onun kaleminin ne kadar güçlü ve tehlikeli olduğunu gösteriyor. Özellikle Kürt hareketi ve uluslararası bağlantılar üzerine yazdığı "Kürt Dosyası" adlı kitabı, tam olarak tamamlanamadan Mumcu'nun hayatını kaybetmesiyle yarım kaldı. Bu kitabı yazarken araştırdığı CIA, Mossad  arasındaki bağlantılar, belki de suikastın nedenlerinden biriydi.

Uğur Mumcu-1

Anısına bir vakıf ve devam eden miras

Rıza Kocaoğlu ve Mehmet Günsür, ifade için adliyeye sevk edildi Rıza Kocaoğlu ve Mehmet Günsür, ifade için adliyeye sevk edildi

Mumcu’nun ailesi, öldürülmesinin ardından onun mirasını yaşatmaya devam etti. 1994 yılında kurdukları "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı", gazeteciliğe olan katkılarını yaşatmak için bugüne kadar birçok çalışmaya imza attı. Oğlu Özge Mumcu ve eşi Şükran Güldal Mumcu, yıllardır Uğur Mumcu’nun anısını yaşatmak için mücadele ediyorlar.

Uğur Mumcu’nun yaşamı ve ölümü, yalnızca bir gazetecinin değil, aynı zamanda Türkiye'nin iç yüzünü keşfetmek isteyen herkes için derin bir sorgulamanın kapılarını araladı. 32 yıl sonra dahi, Mumcu’nun geride bıraktığı miras, hala soru işaretleriyle dolu.

Kaynak: Haber Merkezi