AMED TIMES - Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenap Ekinci, Diyarbakır'da uygulanan 'Türk Işın Tedavi Yönteminde hastaların kobay olarak kullanıldığını iddia ederek Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ile Tabipler Odası’nı da konuyla ilgili gereken hassasiyeti göstermedikleri gerekçesiyle eleştirdi. Konuyla ilgili SES Diyarbakır (Amed) ve Diyarbakır Tabipler Odası da eleştirilere cevap verdi.
Diyarbakır SES şubesinin "SES Amed" X hesabında yaptığı açıklama şöyle:
SES Amed, COVID-19 salgını döneminde sağlık uygulamalarının bilimsel verilere dayanmadığını ve bu tedavinin popülist bir yaklaşım olduğunu belirtti. SES, uygulamanın toplum sağlığına zarar verebileceği konusunda uyarılarda bulunarak şu ifadelere yer verdi:
Covid -19 salgını döneminde sendikamızın toplum ve çalışan sağlığı ile ilgili yaptıklarını, arşivleri biraz olsun karıştıranlar görecektir. Bütün mücadelelerimizi demokratik toplumcu sendikacılık anlayışı ile yaptık ve bundan sonra da mücadelemize bu anlayışla devam edeceğiz. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma hastanesinde dışarıdan gelen bir grubun covid 19 nedeniyle yatan 4 hastaya türk ışını adını verdikleri bir tedavi yöntemini uyguladıklarını O dönemde basına yapılan açıklama ile biz de ilk defa duyduk. Bilimsel verilere bağlı olmayan, popülist bir şekilde yapıldığını bu uygulamanın isminin türk ışını olmasını da eleştirdik. Yapılan tedavinin deneme olduğunu sadece Diyarbakır'da yapıldığını biz de bilmiyorduk. İşlemin üzerinden 4 yıl geçtikten sonra kendisini toplum kahramanı olarak gösteren bir kişi tarafından kamuoyunun gündemine tekrar geldi. Bilimsel verilere göre yapılmayan türk ışını mevzusu, bu kişinin bir dizi twit ında da yine bir bilim insanına yakışmayacak tarzda, bilimsel verilerden uzak bir şekilde dile getirildi.Bu durumdan kaynaklı kişiye sorulan sorulara cevabı; ben iddiada bulundum sizde gidip araştırın olmuştur. Bunun da sahip olduğu ünvana denk düşecek bir söylem olmadığı aşikardır. Bu kişinin iddiaları üzerine dem parti tarafından soru önergesi TBMM'de sağlık bakanlığına verildi. Diyarbakır Barosu da savcılığa suç duyurusunda bulundu. Sendika olarak ta suç duyurusunda bulunulması gerektiğini belirtmiş, baronun suç duyurusunun takipçisi olacağımızı basınla paylaşmıştık. Gelelim bu kişinin sendikamıza karşı sosyal medya hesabında yazdığı söylemlere; Bu güne kadar cevap vermememiz türk ışını mevzusunun gündemde olmasını istediğimiz içindir. Ama söylemleri iftira yalan ve art niyet sınırlarını aşmasından kaynaklı bu açıklama zaruruyeti doğmuştur. Başta da söylediğimiz gibi türk ışını mevzusunu basından öğrendik. Hastane de görevli sağlık çalışanları ile bu uygulama yapılmadı. Dışarıdan getirdikleri ekip ile yapıldı. 2020 de bu kişinin bağlı olduğu konfederasyonu olan memur sen in sendikası yetkili sendika idi. Ki bu onun için bir anlam ifade etmez. Bu kişinin yazdıkları açığa çıkarmış olduğu gibi hiç araştırmadan söylemlerde bulunuyor. Memur sen konfederasyonu üyesi olup ta bize sendikal mücadeleyi anlatacak son kişi bile olamaz. Gerçi bu kişinin nasıl sürece göre sendika değiştirdiğini çok iyi bilenlerdeniz. Gelelim sendikamıza karşı söyledikleri iktidarın ve hastane yönetimin ortağı olması iftiralarına. Başta söylemek isteriz ki kişi kendiden bilir her şeyi. Güya hastane ile iş tutuyor olduğumuzu söyleyecek kadar hadsizlik göstermektedir. Bu söylem ve iddiaları ispat etmeye çağırıyoruz. İspat etmezse ki edemez biz kendimizi iyi biliyoruz yalancı iftiracı olduğunu kamuoyuna duyurucağiz. Ayrıca bu kişinin sendikamız ile ilgili söylemeleri ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduğumuzu saygıyla duyuruyoruz.
Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Veysi Ülgen'in Amed Times'a yaptığı açıklama:
“Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı, biz covit19 pandemi sürecinin bir çok yanlış uygulama yapıldığını ve pandemi sürecinin şeffaf yürütülmediğini bütün açıklamalarımızda eleştirdik. O dönem hala karanlık bir dönem ve bu olay da onlardan biri. Ancak biz bu durumdan emir alan ve uygulamakla yükümlü sağlık çalışanlarını sorumlu tutmuyoruz. Sağlık Bakanlığı'nın izni olmadan bu gibi uygulamalar yapılamaz. Dolayısıyla biz bu ve toplumun sağlığını tehlikeye atan diğer uygulamalardan Sağlık Bakanlığını ve İl Sağlık Müdürlüğünü sorumlu görüyoruz.
Biz de Tabipler odası olarak, bu tür durumların hiç olmaması ve toplumun güvenli bir sağlık sistemiyle sağlık hizmeti alması için mücadele ediyoruz.
Skandal uygulamayı yapan doktorla ilgili soruşturma başlatıldı mı sorusuna ise: “Bizim bir doktor hakkında soruşturma açmamız için bireysel şikayetin olması gerekiyor. Şikayet gelirse, Tabipler Odası da gerekeni yapacaktır”
Diyarbakır TTB Başkanı Veysi Ülgen: Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Müdürlüğü sorumludur
Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Dr. Veysi Ülgen ise, Amed Times'a yaptığı açıklamada pandemi sürecinde yapılan yanlış uygulamaların sağlık çalışanlarına mal edilemeyeceğini ifade ederek, bu durumdan Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü’nü sorumlu tuttu.
Diyarbakır Tabipler Odası doktor hakkında bir soruşturma başlatılması için ise bireysel şikayet gerekeceğini vurguladı.
Ülgen açıklamada; "Biz, Covit19 pandemi sürecinde, bir çok yanlış uygulama yapıldığını ve pandemi sürecinin şeffaf yürütülmediğini bütün açıklamalarımızda eleştirdik. O dönem hala karanlık bir dönem ve bu olay da onlardan biri.
Ancak biz bu durumdan emir alan ve uygulamakla yükümlü sağlık çalışanlarını sorumlu tutmuyoruz. Sağlık Bakanlığının izni olmadan bu gibi uygulamalar yapılamaz. Dolayısıyla biz bu ve buna benzer toplumun sağlığını tehlikeye atan diğer uygulamalardan Sağlık Bakanlığını ve İl Sağlık Müdürlüğünü sorumlu görüyoruz.
Bizde Tabipler odası olarak, bu tür durumların hiç olmaması ve toplumun güvenli bir sağlık sistemiyle sağlık hizmeti alması için mücadele ediyoruz.
Uygulamayı yapan doktor hakında da, bizim bir doktor hakkında soruşturma açmamız için bireysel şikayetin olması gerekiyor. Şikayet gelirse, Tabipler Odası da gerekeni yapacaktır” sözlerine yer verdi.
