HABER - Leyla DAĞ

Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte sosyal medya platformları, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Türkiye’de internet kullanım oranı yüzde 85’e ulaşırken, sosyal medya platformlarını aktif olarak kullananların oranı ise yüzde 78 olarak kaydedildi. Özellikle gençler, günde ortalama 3 saatini sosyal medyada geçiriyor.

Kaygı ve depresyon oranları artıyor

Uzmanlar, sosyal medyada sürekli olarak başkalarının hayatlarını gözlemlemenin, bireylerde kıyaslama duygusunu tetiklediğini ve bu durumun özgüven kaybına yol açtığını belirtiyor. Özellikle Instagram, TikTok ve Twitter gibi platformlarda paylaşılan “mükemmel yaşam” algısının, kullanıcılar üzerinde baskı yarattığı ifade ediliyor.

Sosyal Medya Bağımlılığı Ruh Sağlığını Tehdit Ediyor4

Yapılan araştırmalara göre, sosyal medyada geçirilen uzun süreler, yalnızlık ve depresyon riskini artırıyor. Ayrıca, olumsuz yorumlar ve sanal zorbalık gibi durumlar, kullanıcıların psikolojik dengesini bozabiliyor. Sosyal medya bağımlılığı, bireylerin gerçek sosyal ilişkilerden uzaklaşmasına ve iletişim becerilerinde zayıflamaya neden oluyor.

Uyku problemleri ve dikkat eksikliği

Sosyal medya kullanımının artması, uyku düzeni üzerinde de doğrudan etkili oluyor. Özellikle gece geç saatlere kadar telefon kullanımının yaygınlaşması, uyku kalitesini düşürüyor. Melatonin salgısının azalması nedeniyle bireylerde uyku bozuklukları ve gün içinde yorgunluk hissi yaygın hale geliyor.

Ayrıca, sürekli bildirim kontrolü ve ekran süresi artışı, dikkat eksikliği ve odaklanma sorunlarına yol açıyor. Özellikle çocuk ve genç yaş grubunda, ders çalışma ve öğrenme süreçlerinde ciddi verim kayıpları gözlemleniyor.

Sosyal Medya Bağımlılığı Ruh Sağlığını Tehdit Ediyor3

 Sosyal medya kullanımını sınırlandırma önerileri

Uzmanlar, sosyal medya bağımlılığını önlemek ve ruh sağlığını korumak için bazı önerilerde bulunuyor. Günlük ekran süresinin belirlenmesi, gece yatmadan önce telefon kullanımının bırakılması ve yüz yüze iletişimin artırılması, sosyal medya bağımlılığı ile mücadelede etkili yöntemler arasında gösteriliyor.

Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarının sosyal medya kullanımını kontrol etmeleri ve dijital detoks gibi uygulamaların teşvik edilmesi gerektiği belirtiliyor. Sosyal medya platformlarının kullanıcıları daha bilinçli hale getirecek algoritmalar geliştirmesi ve ruh sağlığına yönelik destek programları sunması da önemli adımlar arasında yer alıyor.

Sosyal Medya Bağımlılığı Ruh Sağlığını Tehdit Ediyor2

Sosyal medyanın sunduğu iletişim ve bilgi akışının avantajlarına rağmen, bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımın ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığı belirtiliyor. Uzmanlar, sosyal medyanın dengeli ve kontrollü kullanımının, bireysel ve toplumsal ruh sağlığını korumak için kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.
 

Muhabir: Leyla DAĞ