AMED TIMES - Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma sürerken, aileden dikkat çeken bir açıklama geldi.
Aralarında anne, baba ve akrabaların da bulunduğu 22 kişinin gözaltında tutulduğu süreçte, Narin Güran’ın ailesi, kamuoyuna “Aziz milletimize” başlığıyla bir açıklama yaparak, aile fertlerine yönelik suçlamalara tepki gösterdi.
Açıklamada, "Bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını bir takım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız" ifadelerine yer verdi.
"Ailemiz Dış Güçlerin Hedefinde"
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bu süreçte aile fertleri olarak acı ve keder içerisindeyken, görsel ve yazılı medyada merhume kızımız Narin suiistimal edilerek gerek Güran ailesine gerekse de şu an şüpheli olarak tutulan aile fertlerinin kişilik haklarına acımasız saldırılar ve iftiralarla mesnetsiz ithamlarda bulunulduğu medyayı izleyen dostlarımız tarafından bizlere bildirilmektedir."
"Kuran Kursları ve Dinimize Saldırılar Yapılmaktadır"
Olayla ilgisi olmadığı halde Kuran kurslarına ve dine saldırılar yapıldığı belirtilen açıklamada, Güran ailesinin Diyarbakır’da köklü bir geçmişe sahip olduğu, farklı bölgelerde yaşayan binlerce Güran ailesi ferdinin de vatanına ve milletine bağlı oldukları vurgulandı. Açıklamada, "Aile fertlerimizin kendi kızlarımızı öldürmelerini tahayyül edemiyoruz, ancak böyle bir durum varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını bir takım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız," ifadelerine yer verildi.
"Bu Oyuna Gelinmemeli"
Güran ailesi, Devlet yetkililerinin bu oyuna gelmemeleri gerektiğini belirterek, “Maalesef bazı muhafazakar yazarlar dahi hiç inceleme yapmadan aileyi vatan düşmanlığı ile itham etmektedirler,” dedi. Aile, mahkeme süreci tamamlanana kadar suçlamalarda bulunulmaması gerektiğini ve olaylar açığa çıktığında haksız ithamlar nedeniyle yasal işlem başlatacaklarını ifade etti.
"Desteğini Esirgemeyen Dostlarımıza Teşekkür Ederiz"
Açıklamada, tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarından acılarının siyasi malzeme yapılmaması talep edildi ve “Bu süreçte hakikatin tezahürü için uğraşan tüm devlet büyüklerimize, bunca baskılara rağmen bizim suçsuzluğumuza inanarak bizden desteklerini esirgemeyen dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz,” denildi. Aile, devlet yetkilileri dışındaki açıklamalara da itibar edilmemesini istedi.
