Bakan Tunç, kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın katledilmesinin derin bir üzüntü yarattığını belirterek, “21 Ağustos’ta Narin kızımız kaybolmuştu. 19 gün sonra cansız bedenine ulaşıldı. Sağ salim bulmak için yüzlerce insan seferber oldu ama acı bir olayla karşı karşıya kaldık, milletçe derinden üzüldük. Tabii Narin evladımızın bu şekilde hunharca katledilmesine neden olanlarla ilgili adli soruşturmanın, başından bu yana etkin bir şekilde devam ettiğini söyleyebiliriz” dedi.
“Hepimizin sorumlu davranması lazım”
Soruşturmanın gizlilik içerisinde yürütüldüğünü ve kamuoyuna yansımayan birçok detayın bulunduğunu kaydeden Tunç, bu süreçte herkesin sorumlu davranması gerektiğini belirtti: “İfadeler kamuoyuna yansıyor çünkü ifadeler gizlilik kapsamında değil. Burada tabii o ifadelerden yola çıkarak herkes tahmin yürütmeye devam ediyor, basın yayın kuruluşlarında. Bu anlamda özellikle soruşturmanın gizliliği esas ve bu soruşturmanın gizliliğine ve soruşturmanın selametine de etki etmemek lazım. Bu konuda hepimizin sorumlu davranması lazım.”
DNA’lar Van, Diyarbakır ve İstanbul adli tıp kurumlarında kriminal incelemelerde
Adli bulgulara da değinen Tunç, elde edilen DNA örneklerinin çeşitli kriminal incelemelere tabi tutulduğunu açıkladı: “Hem Narin kızımızdan elde edilen bulgular hem de o tespit edilen plakalı araçlardan elde edilen DNA'lar Van, Diyarbakır ve İstanbul adli tıp kurumlarında kriminal incelemeye tabi tutuldu.”
“En ağır cezaya çarptırılacaktır”
Soruşturmada 28 şüphelinin bulunduğunu ve bunlardan 12’sinin tutuklu olduğunu belirten Tunç, delillerin kapsamlı şekilde değerlendirildiğini ifade etti. Sözlerini “Narin evladımızın katilleri de yargı huzuruna çıkarılıp, Türk Ceza Kanunu'ndaki en ağır cezaya çarptırılacaklar. Bu konuda milletimizin herhangi bir şüphesi olmasın” diyerek tamamladı.