21 Ağustos günü haber ajanslarına bir haber düştü. Diyarbakırlı sekiz yaşında Narin isminde bir kız çocuğu kendi köyünde kaybolmuştu. Ülkemiz kız çocuklarının kaybolması konusunda acı tecrübeler yaşadığı için sosyal medyada Narin'in bulunması için çeşitli paylaşımlar yapılmaya başlandı.
Günler geçiyor ama Narin bir türlü bulunamıyordu. Kamuoyu rahatsızlık duymaya başladı. Bunun üzerine devletin imkânları seferber edilip arama detaylı bir hal almıştı. Köy ablukaya alınmış, tüm köy aranmış, dere, ormanlık alan gibi izbe yerler, yer altı görüntüleme sisteminden geçirilmişti. Narin bir türlü bulunamıyordu. Duyarlı insanlar sosyal medya hesaplarından baskıyı arttırmaya başlamıştı. Herkes çok üzülüyor, tanıyan tanımayan herkes bir şekilde yardımcı olmak istiyordu. Fakat öyle bir kesim vardı ki onlar bırakın üzülmeyi nerdeyse Narin ölü bulunsa ve hiç bulunamasa bile zil takıp oynayacak bir fikre sahiptiler.
Ülkemizde maalesef birçok kız ve erkek çocuğu kaybolmuş ve çoğunluğunun cansız bedenine ulaşılabilindi. Bu canilik, ayrı bir tartışma konusu olabilir ama bu yazımda anlatmak istediğim asıl konu, nasıl olurda bir çocuk üzerinden siyasi ve ırkçılık propagandası yapacak kadar bir insan, insanlıktan çıkabilir.
Narin yaklaşık on beş gündür kayıp, Ailesi perişan olmuş bir durumda. Çocuğunuzun kayıp olduğunu düşünün nerde, ne yer, ne içer, sağlığı nasıl? Hepsinden önemlisi yaşıyor mu? İşte bu sorular insanın kalbini durdurmaya yeterli değil mi? Hiç kaybolmadan ölmüş olsaydı, nerde olduğunu bilirdiniz.
Fakat kayıp ölümden bile zor atlatılacak bir durumdur. Bunu yaşamayan bir bireyin anlaması çok zordur. Bunlara rağmen az önce bahsini ettiğim ve insan olduklarına ihtimal vermediğim bu kesim, sadece Kürt olması sebebiyle şakayla bile söylenmeyecek sözler sarf ettiler Narin hakkında. “ Bir terörist diğer teröristi kaçırmış, günlerdir bunla devletin imkânlarını kullanıyorlar. Kürtler birer birer yok oluyor hamdolsun.” Diğer bir yaratık şunu paylaşıyor, “ En iyi Kürt, Ölü Kürt aramalar durdurulsun bence değmez.” Yetinmiyorlar kadın olduğunu beyan eden başka bir oluşum video çekiyor Narin'e ve onun üzerinden Kürtlere hakaret etmek için. Videonun başlığı da şu “ Kürtsüz bir Türkiye için.” Bu yazılanları neresinden tutup düzelteyim bilemiyorum.
Kaybolan ve belki de hiç bulunamayacak olan, sadece sekiz yaşında bir kız çocuğu; bu devletin kimliğini taşıyan, bu devletin okuluna giden ve bu devletin vergilendirdiği ailesiyle yaşayan sekiz yaşında bir kız çocuğu. Normal bir insan sokakta yaşamak zorunda kalan bir kedi yavrusunu görünce içi parçalanırken bir insana nasıl olurda bu kadar kin ve nefret duyulabilir. Sekiz yaşındaki bir çocuk size ne yapmış olabilir? Bu kadar mı insanlıktan çıktınız, bir ölüme, bir kayıp çocuğa sevinecek kadar mı düştünüz?
Bunun birçok örneğini gördük geçmiş zaman içerisinde. Elazığ/Sivrice'de deprem yaşandı mesela, Google'de en çok aranan kelime o dönem “ Sivrice Kürt mü?” olmuştu. Kürt olsa üzülmeyecek, onu araştırmışlardır. İnsanların birbirine olan bu tahammülsüzlüğü, bu kini, bu nefreti nasıl kıracağımız hakkında şapkamızı önümüze koyup derin bir düşünceye dalmak ve bu düşünceyi topluma yaymaktan başka elimizden pek bir şey gelmiyor biz yazarlar olarak.
Irkçı otoritelere tıpkı bazı Avrupa ülkelerinde yapıldığı gibi gereken ders verilmeli ve toplum içinde teşhir edilmelilerdir. Irkçılık, Allah'a inanan bir insan için büyük günahlardandır. Dinden bağımsız olarak da insanlık için bir kanserdir. Narin, belki de hiç bulunamayacak, belki de izbe bir köşede cansız bedenine ulaşacaklar. Aylar sonra da gündem değişecek ailesinden başka hatırlayan bile olmayacak küçük Narin'i, tıpkı kaybettiğimiz onca kızımız ve oğullarımız gibi ama onurlu insanlar, bu yaratıkların yaptığı bu ahlaksızca söylemler, hiç unutulmayacak. Yazıma son verirken küçük Narin'in bir an önce sağ salim bulunup yuvasına teslim edilmesini diliyorum.