Evrensel hukuk, bütün insanları eşit ve doğuştan onur sahibi olarak kabul eder. Her insan kural olarak masumdur. İnsanların iftira ve kara çalmadan, korunma hakları vardır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 1. Maddesinin ilk cümlesi “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar“ şeklindedir.
Kişinin lekelenmeme hakkı vardır. Anayasanın 38/4 maddesine göre “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” Yine anayasaya göre yargılama yetkisi bağımsız yargıdadır.
21 ağustos 2024 tarihinden beri 8 yaşındaki Narin GÜRAN hakkında basın ve yayın organları, yayın yapmaktadırlar. Henüz aranıyorken, ölüp ölmediği bile bilinmediği halde, çeşitli ölüm senaryoları yazıldı. Bilindiği gibi, küçük Narin’in cansız bedeni bulundu. Vicdansızca bu masum çocuk katledilmiş. Cansız bedeni bulunduktan sonra, bu sefer basın ve yayın organlarımız, haber verme sınırlarını aşacak şekilde, önce dedektiflik yaptı, halen de yapılıyor. Şimdilerde ise neredeyse yargılama görevini de üstelenmişler. Koca koca profesörler, hukukçu kimliği ile beyan veren kimi meslektaşlar, hem failin kim olabileceği, hem de alacağı ceza konusunda fikir beyan etmekten beis bulmuyorlar.
Oysa, olay yargıya intikal etmiştir. Şüpheliler hakkında soruşturma başlamış. CMK Madde 157. (1) Kanunun başka hüküm koyduğu hâller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir. Yani soruşturma gizli yapılır. Bu gizlilik kamuoyuna karşı gizliliktir.
Burada korunan pek çok hukuki değer vardır. Delillerin zarar görmemesi, kamuoyunun, soruşturma makamlarından rol çalmaması ve en önemlisi ise Şüpheli Kişinin lekelenmeme hakkının korunmasıdır. Zira basın yayın organlarında şüpheli veya sanık olarak teşhir olan insanlar beraat ettikleri zaman, basın ve yayın organları aynı şekilde beraat kararını yaymadığı için, kamu vicdanında çoğu zaman suçlu olarak kabul ediliyorlar. Bundan dolayı da suçluluk durumu Anayasa 38/4 tarafından, kesinleşmiş mahkumiyet kararına bağlanmıştır. Kişinin ilk derece mahkemesinde almış olduğu mahkumiyet de yeterli değildir. Eğer verilen karar için istinaf ve temyiz gibi olağan kanun yolları açık ise, sanık yine masumiyet karinesinden yararlanır.
Kaç gündür, gerek medyada, gerekse sosyal medyada, şüphelilerin ifadeleri çarşaf çarşaf yayımlanıyor. Hali hazırda olayla ilgili ondan fazla kişi tutuklu, yüzlerce kişinin ifadesine başvurulmuş. Bunların hepsinin katil olması mümkün olmadığı gibi, gerçek katilin kim olduğu da kesinleşmiş mahkumiyet kararıyla tespit edilmemiştir. Basın ve yayın organlarında bunların kimliklerinin teşhir edilmesi, ifadelerinin yayınlaması hem soruşturmanın gizliliği ilkesini ihlal ediyor, hem de kişilerin lekelenmeme hakkını bertaraf ediyor.
Basın ve yayın organlarında, kimi şüphelilerin, adeta katil olarak lanse edilmesi ise yargısız infazdır. Kimsenin yargıdan rol çalma hakkı yoktur. Basın her ne kadar kamuoyunu aydınlatma görevini yapıyorsa da, tarafsız ve bağımsız değildir. Hele günümüz medyası, neredeyse tamamen yanlı yayın yapıyor.
Yargılama yetkisini kullanan yargı, bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Bağımsız olması, hiçbir yerden yargılama konusu olay veya kişilerle ilgili emir, rica ve talimat almamalı. Görevden alınma ya da maaş ve yolluğunu alamama, yaptığı yargılama ile ilgili yerinin değişmesi kaygısı taşımamalı. Kararlarından dolayı saldırıya uğramamalı, mahalle baskısına ve medyanın linç edilmesine muhatap olmamalıdır. Yargıç aynı zamanda tarafsız olmalıdır. Olayları nesnel değerlendirmeli. Hukuka ve vicdani kanaatine uygun karar vermelidir.
Ceza hukuku suçluların hukukudur, ceza muhakemesi hukuku ise masumların hukukudur. Daha muhakeme hukuku uygulaması aşamasındayız. Elbette ki, failler hak ettiği cezayı bulmalı, ama masum şüpheliler de korunmalıdır.
Gerek basın, gerekse kamuoyu, yargının bu konuda vereceği kararı ve kararın kesinleşmesini beklemelidir. Gördüğüm ve takip ettiğim kadarıyla olağan şüphelilerin lekelenmeme hakkı gözetilmeden yayın yapılıyor. Pek çok şüpheli, kamuoyu nezdinde, şimdiden katil olarak görünmeye başlamıştır.
Ya bunların içinde masum insanlar varsa, onlara giydirilen bu hükümlü elbisesi nasıl çıkarılacaktır.