AMED TIMES - Diyarbakır'daki Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve İstanbul'da bulunan Kulp- Der yönetici ve üyeleri, Hesandin'deki maden aramalarının durudurulması ve doğa tahribatından vazgeçilmesi için Hesandin yaylasında, 17 Temmuz'dan beri köylüler tarafından sürdürülen eylemlere destek vermek için bugün Hesandin'de biraraya geldi.
STK temsilcilerinin ve Kulpluların katıldığı mitingde, yapılmak istenen maden arama ocaklarına sal izin verilmemesi gerektiği ve doğayı korumak için direniş eylemlerinin devam edeceği vurgusu yapıldı.
Kulp-Der yönetiminin Hesandin için yaptığı destek çağrısı üzerine, Diyarbakır'daki STK ve çevre örgütleri de köylülerin, köylerini ve yaylarını korumak için başlattıkları eyleme destek vermek için bugün Hesandin yaylasına gitti.
Doğup büyüdüğümüz bu toprakları korumak için buradayız
Hesandin Yaylasındaki mitingde konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Kulp'ta daha önce yapılan maden aramaları ve HES'lerin nasıl tahribatlara neden olduğunu Kulpluların çok iyi bildiğine dikkat çekti ve bundan sonra yeni tahribatlara izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Nahit Eren açıklamasında ;“Doğup büyüdüğüm bu toprakları bugün korumak için buradayım. Maden çalışmasında kullanılacak kimyasal, sadece Kulp’u değil Dicle Nehri'ni zehirleyecek. Buradaki su kaynakları Dicle’ye Fırat’a kadar ulaşıyor. Bütün bu Mezopotamya ovasına giden suyumuzu korumak için buradayız. Biz bu doğayı katletmeye çalışan girişimlerin karşısında duracağız. Biz sadece kendi yaşam alanımıza değil, hayvanların yaşam alanı ve bitki örtümüze sahip çıkıyoruz." ifadelerini kullandı.
Biz birlikte direnirsek coğrafyamız kimsenin kararına ve insafına kalmaz
Yargı kararlarının çok uzun zaman aldığıan dikkat çeken Baro başkanı "Biz yargının vereceği kararı da beklemeyeceğiz. Gerekirse her gün burada nöbet tutacağız. Bu doğayı birkaç kişinin rantına kurban etmeyeceğiz. Kulp halkı bu direncini gösterdiği sürece kimse buraya dokunamaz” dedi.
Mitingde, söz alan bölge halkı ve Kulplular, coğrafyalarında yapılan her tahribatın, kendi hayatlarını da tahrip ettiğine dikkat çekerek; ata topraklarında artık asla tahribata izin vermeyeceklerini ve yaşadıkalrı doğayı korumak için ne gerekiyorsa yapacakalrını ifade ettiler.
Yine Kulp-Der Başkanı İflahattin Aslanhan da konuşmasında dernek yönetimi olarak bugün burayı korumak için üyeleriyle beraber İstanbul'dan Hesandine geldikleri gibi, bundan sonra da köylerini ve topraklarını korumak için ne gerekiyorsa yapacakalrını dile getirdi.
Kulp'ta planan ve endişe yaratan 39 proje var
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 25 Mart 2014 tarihinden itibaren toplam 39 maden ve proje bulunuyor. Bu projeler arasında güneş enerji santralleri (GES), hidroelektrik santralleri (HES), karayolu projeleri, maden ocakları, maden arama projeleri, kalker ocakları ve kırma-eleme tesisleri yer alıyor.
Projelerden 17’si için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değil kararı verilirken, 18 proje için ÇED süreci başlamış durumda.
Daha önce yapılan özellikle HES projeleri, Kulp çay yatağındaki bütün doğal güzelliklerin kirlenmesine ve yok olamasında neden oldu. Yeni projelerin de yaratacağı etki bölge halkını tedirgin ediyor.
