Kanada Başbakanı Justin Trudeau, 9 yıl süren başbakanlık görevinden ayrılacağını açıkladı. Trudeau, 2015 yılından bu yana sürdürdüğü görevine, Liberal Parti’nin yeni liderini seçene kadar devam edeceğini duyurdu. Ancak, parti içindeki gerilimler ve siyasi atmosferin etkisiyle, bir sonraki seçimde lider olarak yer almayacağını belirtti.
Trudeau’nun açıklamasına göre, parlamentonun 24 Mart’a kadar askıya alınacağı ve yeni lider seçimi sürecinin başlatılacağı kaydedildi. Başbakanın istifa kararının, Kanada’nın zor bir dönemde bulunduğu bir döneme denk gelmesi dikkat çekti. Özellikle, 20 Ocak’ta göreve başlayacak olan ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada'ya yönelik ekonomik tehditleri ve gümrük vergisi uyarıları ülke yönetimi üzerinde büyük baskı oluşturmuştu. Trudeau, bu tehditlere karşı hükümetin yeterince hazırlıklı olup olmadığı konusunda partisi içinde tartışmalar yaşandığı yönünde eleştiriler almıştı.
2015’te göreve geldikten sonra, özellikle göçmen politikalarıyla dikkat çeken Trudeau, başbakanlığının ilk iki yılında 40 bin Suriyeli mülteciyi kabul etti. Ancak, kamuoyu yoklamaları, Trudeau’nun liderliğindeki Liberal Parti’nin giderek daha fazla destek kaybettiğini gösteriyordu.
Trudeau’nun istifası, erken seçim çağrısına yol açabilir. Kanada’nın bir sonraki genel seçimi 20 Ekim 2025'e kadar yapılması gerekiyor, ancak Trudeau'nun istifası ile birlikte bu tarih değişebilir. Liberal Parti tüzüğüne göre, başkanın istifası sonrası liderlik yarışının başlayacağı belirtildi.
Trudeau’nun babası Pierre Trudeau da Kanada'nın uzun süreli başbakanlarından biriydi ve oğlu da babasının mirasını devralarak 2008’de siyasete girmişti. 2015’te başbakanlık koltuğuna oturan Trudeau, ülkeye göçmen kabulünü teşvik eden politikalar ve sosyal adalet vurgusuyla tanındı.
