Kuzey ve Doğu Suriye'de Türk SİHA'larıyla katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için İstanbul Beyoğlu'nda yapılan basın açıklamasına katılan 7 gazeteci ve 2 siyasetçi, polis müdahalesiyle gözaltına alındı.
Beyoğlu'nda bulunan Şişhane Meydanı'nda yapılan açıklamaya katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan 7 gazeteciye dair Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya çok sayıda gazeteci katıldı.
Açıklama, gazeteciler tarafından desteklendi
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve DİSK Basın-İş'in öncülüğünde düzenlenen açıklamaya, birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu da destek verdi. Beyoğlu Şişhane Meydanı'nda yapılan açıklamada, gazetecilerin katledilmesinin kınandığı ve basın özgürlüğüne yapılan baskılara dikkat çekildi.
Polisin müdahalesi, basın açıklamasını engelledi
Polis, açıklamanın hemen ardından müdahalede bulunarak 59 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlardan 45’i işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, 14 kişi savcılığa sevk edildi. Savcılık, bu 14 kişiden 5'ini adli kontrolle serbest bırakırken, 9 kişiyi tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk etti. Tutuklama kararının gerekçesi ise, gazetecilerin katledilen meslektaşları Daştan ve Bilgin’in fotoğraflarını taşıyor olmaları olarak gösterildi.
Gazetecilerden tepki: 'Saltanatlar ve saraylar düşer'
Tutuklanan gazeteciler, avukatları aracılığıyla yaptıkları açıklamada, "Saltanatlar, saraylar da düşer. Geriye bir direnenler ve Nazımlar, Cihanların mücadelesi kalır" diyerek, "Gazetecilik suç değildir" vurgusu yaptı. Ayrıca, gazeteciler basın açıklaması yapmanın Anayasal bir hak olduğunu belirterek, gözaltı ve tutuklama işlemlerini hukuk dışı olarak nitelendirdi.
Sosyal medyada tepkiler yağdı
Gazetecilerin tutuklanmasına sosyal medyadan büyük tepki gösterildi. #GazetecilikSuçDeğildir etiketiyle yapılan paylaşımlarda, gazetecilerin katledilmesinin gözaltı ve tutuklamalarla gizlenemeyeceği ifade edildi. Sosyal medya kullanıcıları, devletin gazetecilerin sesini kısmaya çalıştığını ancak basın özgürlüğünün asla susturulamayacağını belirtti.
Politik ve sendikal tepkiler: 'Gazeteciler derhal serbest bırakılmalı'
Tutuklamalarla ilgili açıklamalar da peş peşe geldi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve DİSK Basın-İş, "Gazetecilik suç değildir" diyerek, gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını talep etti. Sosyalist Kadın Meclisleri ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) de gazetecilerin tutuklanmasına karşı tepkilerini dile getirerek, "Özgür basın susturulamaz" mesajı verdi.
Tutuklanan gazetecilerin isimleri
Tutuklanan gazeteciler arasında Gülistan Dursun, Hayri Tunç, Enes Sezgin, Osman Akın, Can Papila, Pınar Gayıp ve Serpil Ünal gibi isimler yer alırken, gözaltına alınan diğer gazeteciler de serbest bırakıldı.
Gazeteciliğe yönelik baskı artıyor
Kuzey ve Doğu Suriye'deki gazetecilerin katledilmesinin ardından yapılan açıklamalar ve protestolar, Türkiye’de basın özgürlüğü ve gazetecilere yönelik baskıların arttığını bir kez daha gözler önüne serdi. Gazeteciler ve sivil toplum temsilcileri, tutuklamaların devam etmesi durumunda, haklarını savunmaya devam edeceklerini ifade etti.