AMEDTIMES- Diyarbakır’da sıtmanın ve bulaşıcı hastalıkların en yoğun yaşandığı yıllarda halk arasında Gureba (kimsesizler) olarak bilinen Diyarbakır Numune Hastanesi’nin olduğunu ve o dönemde halka hizmet veren tek hastane olduğunu biliyor muydunuz?

Diyarbakır Numune Hastanesi, 1934-1950 yılları arasında sıtma ve diğer bulaşıcı hastalıklarla aktif bir şekilde mücadele etti.

Diyarbakır, 1934-1950 yılları arasında sıtma ve diğer bulaşıcı hastalıklarla yoğun bir mücadele verdi. Bu süreçte, ilk önce 1884 yılında açılan Gureba Hastanesi, Diyarbakır Numune Hastanesi olarak ismi değiştirilmiş olup o dönem sağlık kurumları, halk sağlığını korumak için büyük çaba harcadı.

Sıtma ve diğer salgın hastalıklar

Sıtma: Diyarbakır, sıtmanın en yoğun görüldüğü bölgelerden biriydi. Özellikle Beşiri havalisi ve Diyarbakır çevresi, yaz aylarında hastaların %80'inden fazlasının sıtmaya yakalandığı yerler arasındaydı. 1925 yılında düzenlenen ilk Milli Türk Tıp Kongresi'nde sıtma konusu ele alındı ve Diyarbakır'ın sıtmanın en yoğun görüldüğü illerden biri olarak belirtildi.

Trahom: Diyarbakır’da trahomla mücadele için özel tedavi evleri ve hastaneler açıldı. Bu göz hastalığıyla ilgili bilinçlendirme çalışmaları da yapıldı. Trahom, ikinci Milli Tıp Kongresi'nde detaylı bir şekilde incelendi ve önlemler tartışıldı.

Diğer Hastalıklar: Diyarbakır halkı, şark çıbanı, tifüs, çiçek, verem ve tifo gibi bulaşıcı hastalıklarla da mücadele etmek zorunda kaldı. Üçüncü ve dördüncü Milli Türk Tıp Kongreleri'nde bu hastalıklar üzerine çalışmalar yapıldı ve önemli bilimsel ilerlemeler kaydedildi.

Diyarbakır Numune Hastanesi

Gureba Hastanesi, 1 Mart 1924'te Sıhhiye Vekâleti'ne devredilerek "Diyarbakır Numune Hastanesi" adını aldı ve sıtma ile diğer hastalıkların tedavisinde önemli bir merkez haline geldi. Cumhuriyet döneminde halka hizmet veren tek hastane olan 25 yataklı Gureba Hastanesi, Diyarbakır'ın sağlık alanında önemli bir direği oldu.

Diyarbakır’da verilen bu mücadele, Türkiye genelinde salgın hastalıklara karşı başarılı bir model oluşturdu. Halkın sağlık konusunda bilinçlendirilmesi ve koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesiyle hastalıkların yayılma hızı önemli ölçüde azaltıldı. Sağlık Bakanlığı'nın kuruluşundan 1953 yılına kadar geçen süreçte, Dr. Refik Saydam gibi öncü isimlerin katkıları ve Numune hastanelerinin yaygınlaşması, Türkiye'nin sağlık altyapısında büyük ilerlemelere vesile oldu.

Kaynak: AMED TİMES