AMED TIMES -6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ile 7.6 depremleri ile sarsılan Diyarbakır'da yüzlece bina zarar görmüş birçoğu da yıkılmıştı.
Kahramanmaraş merkezli depremin ardından Diyarbakır'da Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yapılan hasar tespiti için gerçekleştirilen karot incelemesinin sonuçlarının açıklanmaması, çeşitli sağlık ve meslek örgütlerinin tepkisini çekti.
SES Amed Şube Eş Başkanı Mehmet Nur Ulus, afet öncesi hazırlıksızlığının en büyük kanıtının afet sırasında ve sonrası dönemde, işlevsel olması gereken sağlık kurumlarının yıkılması ve ağır hasar almasıdır diyerek şunları ifade etti:
“Türkiye geneli 11 hastane yıkılmış, 10 hastane ağır hasar almış, 66 aile sağlığı merkezi (ASM) yıkılmış, 15 ASM ağır hasar almış ve 9 diğer sağlık kurumları yıkılmış ya da ağır hasar almıştır. Üstelik depreme karşı dayanıksız olduğu resmi raporlarla kanıtlanmış hastanelerin yıkıldığını biliyoruz; İskenderun Devlet Hastanesi Eski Binası, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ek bina. Dahası yeni yapılmış şehir hastanelerimiz, üniversite hastanelerimiz yıkıldı. Sismik izolatör içeren Elbistan ve Dörtyol devlet hastanelerinin ayakta kalmış olması da ders niteliğindedir. Yıkılan veya ağır hasarlı ASM’lerin kamu binası olmaması, sağlık mimarisi düşünülmeden kiralanan apartman altı-zemin kat daireler olması da bizlere çok şey gösteriyor.”
Hastane binaları ile ilgili güçlendirme işlemin de yapılmadığını belirten Ulus, “Diyarbakır Tabip odası ve SES Amed şubesi olarak en son bu iki hastane için 19.03.2024 tarihinde il sağlık müdürlüğüne yazılı olarak hasar tespiti ve karot inceleme sonuçlarının tarafımıza iletilmesi talebinde bulunduk. Ayrıca yüz yüze görüşmelerde de sözlü olarak ta karot inceleme raporlarını istedik. Bize cevapları hem yazılı hem de sözlü olarak incelemenin devam ettiğini sonuçlarının netleşmediğini ifade ettiler. Maraş merkezli 6 Şubat depremi üzerinden 18 ay geçti. Bu 18 ay içerisinde bu iki hastanenin karot inceleme sonuçları çıkmamış olması teknik bilime aykırı olduğu aşikar. Yukarıda belirtiğimiz asm ve 112 istasyonu olan yapıların hasar tespit sonuçları çıkmış ama bu 2 hastanenin sonuçlarının çıkmadığına inanmamızı istemelerini kabul etmiyoruz” dedi.
Sağlık alanında da altyapı sorunları olduğunu vurgulayan Dr. Muhammed Can ise Amed Times'a şu açıklamalarda bulundu:
“Aile sağlık merkezlerinde yaşadığımız sorunların temeli altyapı sorunudur. Yani sağlıksız koşullarda, teknik açıdan yetersiz koşullarda bir şekilde sağlık hizmeti verilmeye çalışılıyor. Ancak bunun sürdürülebilirliği yoktur. Bir şekilde bir yerde sorun oluyor ve patlak veriyor. Bu patlak verdiğinde de bunun sorununu yaşayan halkımız oluyor. Şehrimizde bildiğiniz gibi zaten yeni bir şehir hastanesi yapılmakta, temeli atılmış durumda. Ancak bunun altyapısı şu an halledilmiş mi? Bunlar hepsi bir soru işaretidir. Modern ülkelerde bildiğiniz gibi önce altyapı yapılmakta, sonra yapı yapılmaktadır. Ancak bizim ülkemizde önce yapı yapılıp sonra altyapı düşünülüyor. Bu da sonrasında büyük sorunlar yaratıyor. Daha büyük krizlere neden oluyor. O yüzden ülkemizde bunun altyapı sorununun daha önce halledilmesi gerektiği mantığının anlaşılması gerekiyor. Ülkemizde veya şehrimizde yaşanan sorunların, sağlık politikalarının sorunlarının olduğu bilmekteyiz. İnsanlar randevu sıralarında, randevu bulamamakta veya buldukları randevularda saatlerce beklemektedirler. Bu da aslında bir altyapı sorunudur.”
Çalışan hekimlerin hem altyapı sıkıntısından hem de sağlık eğitiminin olmamasından kaynaklı artan iş yükünden dolayı işi bıraktıklarını ifade eden Ulus, “Her mahallede bir acil gibi çalışmaktayız. ASM'ler birinci basamak hizmetini vermeyince totalde uzun zamanda kaybımız oluyor. Bu da bir şekilde aslında altyapı sorunudur.”
