İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan 'bilirkişi' soruşturması kapsamında, Halk TV gazetecisi Barış Pehlivan, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker ve sunucu Seda Selek'in gözaltına alınması büyük tepkilere yol açtı. Gözaltına alınan gazetecilerin, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun basın toplantısında ismi geçen bilirkişi ile yaptıkları telefon görüşmesini yayınlamalarının ardından soruşturma başlatılmıştı.
CHP'den dayanışma
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), gözaltına alınan gazeteciler için heyet görevlendirdiğini açıkladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Gazetecileri susturmak, halkın sesini kısmaktır" diyerek, gazetecilere olan desteklerini yineledi. Kılıçdaroğlu, "Hiçbir gazeteciyi yalnız bırakmayacağız, hiçbir yurttaşımızı hukuksuzluğa teslim etmeyeceğiz" dedi.
KESK ve diğer partilerden tepki
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) de gözaltı işlemine tepki göstererek, “Haber Alma Hakkımıza Saldırıdır” ifadelerini kullandı. KESK, basın emekçilerinin her türlü baskıya karşı yanlarında olacaklarını belirtti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, yapılan gözaltıların "gözdağı" olduğunu ve yargının hukuksuz bir şekilde siyasetçiler, sanatçılar ve gazetecilere karşı kullanıldığını belirtti.
Diğer siyasi tepkiler
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, "Ne yaparsan yap bu baskıların sonuç vermeyecek. Susmayacağız, sinmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz" dedi. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ise, gazetecileri susturma girişimlerinin, demokratik rekabeti yok etmek amacını taşıdığını belirtti.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Sanki muhalefete düşman ceza hukuku uygulanıyor" diyerek durumu eleştirdi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, gazetecilerin suçlanamayacağını vurguladı ve basın özgürlüğünün korunması gerektiğini ifade etti.
Tepkiler devam ediyor
Gözaltına alınan gazetecilere yönelik tepkiler büyürken, siyasi partiler ve hak savunucuları, gazetecilik mesleğinin kriminalize edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Hem yerel hem de ulusal düzeyde yapılan açıklamalarda, basın özgürlüğünün korunması gerektiği vurgulandı.