DİYARBAKIR

Diyarbakır’ın ünlü efsanelerinden 'Bacı Kardeş' hikayesi

Diyarbakır’ın zengin kültürel mirası içinde, halk arasında kuşaktan kuşağa aktarılan pek çok efsane bulunmaktadır. Bunlardan biri de "Bacı Kardeş Efsanesi"dir. Bu efsane, geçmişten günümüze kadar Diyarbakır halkının hafızasında yer etmiş, derin anlamlar taşıyan bir hikâyedir. Peki daha önceden Diyarbakır'ın Bacı Kardeş Efsanesi'ni hiç duydunuz mu? Gelin beraber öğrenelim...

Abone Ol

Bacı Kardeş Efsanesi, kardeşlik, aile bağları ve dramı anlatan bu efsane, aynı zamanda yaşanan bir trajedinin son anda nasıl engellendiğine dair ibret verici bir hikâye olarak kabul edilir.

İşte Bacı Kardeş hikayesi

Bir zamanlar Silvan'da tüm evler tek katlı, düz damlı ve aynı yükseklikteymiş. Bu evlerin damları üzerinden yürüyerek, ilçenin bir ucundan diğerine gitmek mümkünmüş.

Bir gün, ilçenin kuzeyindeki Büyülçeşme Mahallesi'nde yaşayan bir ailenin küçük kızı, evlerin damlarında yürüyerek güneydeki Kırkminare Mahallesi'ne kadar gitmiş ve orada kaybolmuş.

O sırada hiç çocuğu olmayan bir kadın, küçük kızı bulmuş. Ancak çocuk kim olduğunu ve ailesini anlatamamış. Kadın, kızı evlat edinip büyütmüş.

Yıllar sonra, ilçenin kuzeyinde yaşayan bir aile bu kızı oğullarına gelin olarak istemiş ve evlenmişler. Gelin, yeni evine geldiğinde, raflarda duran bezden yapılmış bir bebek görmüş. Bebeği alıp ağlamaya başlamış. Kaynanası ne olduğunu sorunca, "Benim çocukken bir bebeğim vardı, bu ona çok benziyor," demiş.

Bunu duyan kadın, bebeğin kaybolan kızına ait olduğunu fark etmiş ve gelinin annesine giderek, "Bu kız senin öz kızın mı?" diye sormuş. Kadın da kızı küçük yaşta bulduğunu ve evlat edindiğini söyleyince, gelin ile damadın aslında kardeş oldukları ortaya çıkmış.

Bu durum son anda fark edildiği için Allah’a şükredip kurbanlar kesmişler.