Gezi, Yenişehir Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Sami Zümrüt’ün bilimsel rehberliğinde gerçekleştirildi. Katılımcılar, Kefrun Kalesi’nin mimari yapısını, doğal çevresiyle uyumlu konumunu ve tarihi dokusunu farklı açılardan fotoğraflayarak, önemli görseller elde etti. Zümrüt, gezi sırasında yaptığı açıklamada, "Kefrun Kalesi, bölgenin tarihsel gelişimini yansıtan önemli bir yapıdır. Bu tür çalışmalar, kültürel mirasın belgelenmesi ve geleceğe aktarılması açısından büyük önem taşımaktadır. Fotono21 Derneği’nin bu çalışması da önemli bir adımdır," dedi.

KEFRUN KALESİ’NİN TARİHSEL ÖNEMİ

Kefrun Kalesi, akademik kaynaklara göre M.S. 4. ve 5. yüzyıllarda Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir. Ardından, Abbasîler, Mervanîler ve Artuklular tarafından da kullanılmıştır. Diyarbakır İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından 2018 yılında yayımlanan "Diyarbakır Kaleleri Envanteri" çalışmasında, kalenin Orta Çağ boyunca bölgenin savunma yapılarından biri olarak ön plana çıktığı belirtilmektedir.

KALENİN STRATEJİK KONUMU

Kulp Kaymakamlığı'nın 2020 yılında hazırladığı "Kulp Tarihi ve Kültür Envanteri" adlı çalışmaya göre, Kefrun Kalesi, Fırat ve Dicle havzasını kontrol etme amacı güden stratejik bir noktada konumlanmaktadır. Bu özellik, kaleyi dönemin önemli askeri yapılarından biri yapmıştır. "Belgeleme ve tanıtım amacıyla süreç devam edecek"

Fotono21 Fotoğraf Derneği Başkanı Mehmet Kılıçoğlu, yürütülen çalışmanın yalnızca sanatsal değil, aynı zamanda belgesel bir nitelik taşıdığını vurgulayarak, "Bu fotoğraf gezisiyle amacımız sadece estetik fotoğraflar üretmek değil; aynı zamanda bölgenin kültürel ve tarihi mirasına dikkat çekmek, bu değerlerin tanıtımına katkı sunmaktır. Kefrun Kalesi’nin farklı mevsim ve ışık koşullarında fotoğraflanmasına yönelik çalışmalarımız devam edecek" dedi

Fotono21 Fotoğraf Derneği’nin bu gezisi, bilimsel bilgiyle desteklenen sanatsal üretimin kültürel mirasın belgelenmesi açısından nasıl etkili olabileceğini göstermesi bakımından örnek teşkil ettiği belirtildi. Kefrun Kalesi’nin görsel kayıt altına alınması, hem bölgesel tarih araştırmalarına katkı sağlayacak hem de bu yapının daha geniş kitlelere tanıtılmasına olanak sunacağı da dile getirildi.

Kaynak: İHA