Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen çalıştayda, Kürt meselesinin çözümü için tüm topluma kaybettiren unsurlar tartışıldı. Bekir Ağırdır, Kürt meselesinin çözümünün Ortadoğu’daki sorunların çözümü için elzem olduğunu vurguladı. DİTAM tarafından düzenlenen toplantıda, toplumdaki depresyon seviyeleri ve barış çabalarının önemi ele alındı.
Diyarbakır’da düzenlenen "Kürt Meselesinde Çözümsüzlük Türkiye’ye Neler Kaybettiriyor?" başlıklı toplantıda, yazar Bekir Ağırdır, Kürt meselesinin çözümünün sadece Türkiye için değil, Ortadoğu’daki sorunların da çözümü açısından kritik olduğunu ifade etti. Ağırdır, Türkiye’deki bireylerin %74’ünün depresyon seviyesinde olduğunu belirterek, bu durumun barış sağlama çabalarını daha da önemli hale getirdiğini vurguladı.
Toplantıda, Türk ve Kürt toplumları arasındaki gerginliğin artışı ve bunun toplumsal etkileri de ele alındı. Ağırdır, “Kürt meselesi çözülmedikçe Ortadoğu’daki sorunlar da çözülemez” diyerek, Türkiye’nin Ortadoğu’daki gerilimlerin merkezinde bulunduğunu belirtti.
Akademisyen Vahap Coşkun ise, Kürt meselesinin uzun bir geçmişe sahip olduğunu ve Türkiye’nin modernleşme süreciyle birlikte geliştiğini ifade etti. Coşkun, kayyım uygulamalarının başlangıcının, ülkede derinleşen kutuplaşmaya yol açtığını vurguladı ve barışın sağlanması için tüm kesimlerin bir araya gelmesi gerektiğinin altını çizdi.
Toplantının sonuçları, barışın sağlanması ve toplumsal birlikteliğin tesis edilmesi için öneriler sunmayı amaçlarken, DİTAM Başkanı Mesut Azizoğlu da çözümsüzlüğün toplumsal hayata, ekonomiye ve uluslararası ilişkilere etkilerini detaylandırdı.
Bu toplantı, Kürt meselesinin çözümünde atılması gereken adımların aciliyetini bir kez daha gözler önüne serdi ve katılımcılar, daha derin tartışmalar yapma çağrısında bulundu.