MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’nin açılışında DEM Partili vekillerle tokalaşması ve partisinin 22 Ekim’deki grup toplantısında  Abdullah Öcalan’ın Meclis’te konuşmasını istemesi siyaset ve kamuoyunda yeni çözüm süreci tartışmalarını başlattı.

Öcalan çağrısının arkasında duran Bahçeli, 26 Kasım’daki grup toplantısında ile vites artırarak “İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyoruz" dedi.

Bahçeli’nin çağrısının ardından DEM Partili Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan 28 Aralık’ta İmralı’ya giderek Öcalan ile görüştü.

Yeni çözüm sürecinde ilk somut adımın atılması, siyasi arenada farklı yorum ve tepkileri de beraberinde getirdi.

Cumhuriyet’in haberine göre, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, 1 Ekim’deki TBMM’nin açılışına işaret ederek, “1 Ekim 2024’ten bu yana bu süreci konuşuyoruz. Bahçeli, İmralı’dan DEM’e bir çizgi çizilmeli demişti. Anlaşılan ‘Meclis’te gelsin konuşsun’ ve ‘umut hakkı’ meselesi şimdilik ya iptal edildi ya ertelendi. Şimdilik DEM’den iki kişilik bir heyet İmralı’ya gitti. Sonra da dün yaptıkları görüşmenin 1 sayfalık açıklamasını bugün yaptılar. 24 saat bu açıklamanın yapılması için ne beklendi bilemiyoruz?” diye sordu.

"Meclis’in bilgisi yok"

DEM Parti’den yapılan açıklamada somut hiçbir şey göremediklerini ifade eden Günaydın, “Bu yalnızca Buldan ve Önder ile yapılan bir çalışma değil. Öncesinde belli ki ‘devlet görevlileri’ Öcalan ile görüştüler. Ortada pişirilen bir yemek var. Bunun ne olduğu konusunda bizim hiçbir fikrimiz yok. Bu açıklamadan ne anlayacağız? Üzerine yorum yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Kapalı kapılar ardında AK Parti bürokrasisi, buna eşlik eden MHP siyaseti Öcalan ile birlikte bir süreç yürütüyorlar. Meclis’in bu konuda hiçbir bilgisi olmadığının altını çizelim. Ana muhalefet olarak bilgimiz yok” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanı Cenk Özatıcı da “Sözde yeni bir çözüm süreci var. Çünkü 12 Ekim’de Sayın Bahçeli’nin DEM Partisi’ne elini uzatmasıyla başladı süreç. 13 Ekim’de TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, anayasanın 3 maddesini hedef aldı. Daha sonra 22 Ekim’de Sayın Bahçeli, bebek katilini Meclis’e davet etti.

Meclis’te konuşma yapması üzerinden umut hakkı vaat etti. Sonrasında da Sayın Erdoğan terörist başının Meclis’te konuşmasını tarihi bir süreç olarak değerlendirdi. Şimdi de yeni bir süreç var. Sayın Bahçeli’nin ısrarı üzerine terörist başı ve DEM Parti bir araya geldi.

İYİ Parti, Meclis’te grubu bulunan partiler içerisinde terörist başının Meclis’e davet edilmesi üzerine bunun Türk milletinin iradesine dayanarak asla mümkün olmayacağını, İYİ Partililerin cesetlerinin çiğnenmeden Öcalan’ın Meclis’e asla giremeyeceğini söyleyen tek siyasi parti” dedi.

‘Türkiye parçalanacak mı?’

DEM Parti’den yapılan açıklamada yer alan “Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır” ifadelerine işaret eden Özatıcı, “Yıllarca emperyalizmin dış kuvvetlerin desteğiyle ayakta kalmış, onlar tarafından eğitilmiş, donatılmış, beslenmiş, büyütülmüş bir terör örgütünün lideri söylüyor bunu. PKK terör örgütü ve Öcalan dış güçlerin Türkiye’deki uzantısıdır. Gazze ve Suriye’deki hadiseleri örnek vererek burada büyük bir hadsizlik var aslında.

Yani töröristbaşı 50 bin kişinin katili serbest bırakılmazsa, umut hakkından faydalanmazsa, Meclis’te konuşturulmazsa ne olacak? Türkiye, Suriye gibi mi parçalanacak? Gazze gibi tarumar mı olacak? Türkiye’nin Suriye, Gazze olmamasını 50 bin Türk vatandaşının katilinden medet umarak çözüm arayarak bize göre millet nezdinde karşılıkları kalmamıştır. Türk milletinin eseriyetle bu sürecin karşısında olduğu kanaatindeyiz” tepkisini gösterdi.

Özatıcı, ayrıca sahada olan biri olarak tabanda büyük bir öfkenin var olduğunu gördüğünü ifade etti.

CHP'den DEM Parti-Öcalan görüşmesine ilişkin açıklama CHP'den DEM Parti-Öcalan görüşmesine ilişkin açıklama

ATA Partisi Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek de şunları kaydetti:

“Karışık ve karanlık bir süreç başlıyor. Bunun arkasında ne var? Burada konuyu bu noktaya atan Devlet Bahçeli, bu konuya sıcak yaklaşan iktidar, hatta konunun öznesi haline gelen teröristbaşı da aslında tek başına bu oyun kuranların neyi amaçladıklarını bilmiyor olabilirler. Onların her biri kendilerine verilen görevi yapıyorlar ve her birinin de uluslarasası planda oyun kurucuların oyuncuları olduğunu biliyoruz. AK Parti’yi ABD kurdurdu. Bunu en yakından bilenlerden biriyim. PKK, ABD’nin beslediği, büyüttüğü, donattığı bir terör örgütü. Suriye’nin kuzeyinde kurulmuş bulunan YPG-PYD devleti, Suriye’deki dönüşüm. Tüm bunlar bir araya gelince uluslararası oyun kurucunun ülkemizde bir oyun kurguladığı ortaya çıkıyor. Hiç kimse MHP’nin böyle bir şey başlatacağını düşünemezdi. MHP genel başkanına bu işi fısıldayan birileri var. luslararası bir tezgâh kurulup bir oyun oynanıyor.”

‘Anayasa değişikliği!’

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu ise “PKK elebaşının metindeki ‘dönüşüm’ vurgusunu AK Parti ile MHP’nin ‘yeni anayasa’ ısrarlarıyla birlikte ele alıp değerlendirmeliyiz. Belli ki halk oyuna, referanduma gitmekten çekindikleri için anayasa değişikliği de değil yeni anayasa diye tanımladıkları çalışmayı bu Meclis’in içinde oldubittiye getirmek istiyorlar. Bunun için ihtiyaç duydukları DEM Partili vekil sayısını Öcalan marifetiyle yanlarına almak istiyorlar” dedi.

Kaynak: 12 Punto