Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevine son verilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, İstanbul Barosu’nun, Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Aralık 2024’te gerçekleşen hava saldırısında hayatını kaybeden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in durumunu gündeme getirdiği ve bu durumu soruşturulmasını talep ettiği için hedef haline geldiği ifade edildi.
DEM Parti, bu gelişmeye ilişkin yaptığı açıklamada, İstanbul Barosu’nun suçların soruşturulmasını istemesinin suç olmadığını belirterek, "İstanbul Barosu, hukukun verdiği görev çerçevesinde insan haklarını savunan bir barodur. İşlenmiş bir suçun soruşturulmasını istemek suç değildir" dedi.
Açıklamanın devamında, İstanbul Barosu'nun, bir suçla ilgili işlem yapılması yerine, Baro'nun kendisinin hedef alındığı ve baro yönetim kurulu üyeleri hakkında TMK kapsamında soruşturma açıldığı, hatta baro yönetim kurulu üyesi avukat Fırat Epözdemir’in tutuklandığı hatırlatıldı. Bu durumu tam bir hukuksuzluk olarak değerlendiren DEM Parti, “Baroyu hedef almak tam bir hukuksuzluktur” ifadelerini kullandı.
DEM Parti, Baro’nun işlevine müdahalenin demokratik hukuk ilkelerine meydan okuma olduğunu belirterek, bu tutumu kesinlikle kabul etmediklerini ve barış sağlanamayacağına dikkat çekti. Açıklamada, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’na karşı açılan davanın hızla karara bağlanarak görevden el çektirilmesinin, antidemokratik bir yönelimin göstergesi olduğu vurgulandı.
DEM Parti, "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın yapıldığı bir dönemde İstanbul Barosu'na yapılan müdahalenin antidemokratik olduğunu belirterek, bu tutumu şiddetle reddettiklerini ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nun yanında olduklarını ifade etti. Ayrıca, halklardan aldıkları güçle barış, demokrasi ve adalet için mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.