Diyarbakır’da gerçekleştirilen "Kayyım Değil Demokrasi!" buluşmasında, halk kayyım darbesine karşı direnişini sürdürüyor. Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, kayyımların halk iradesini gasp etmesine karşı tepkilerini dile getirirken, polisin protestoculara yönelik işkencesini kınadı.

DEM Parti tarafından gerçekleştirilen "Kayyım Değil Demokrasi!" buluşmalarında; Halk iradesine yönelik kayyım darbesine karşı Diyarbakır’da “Kayyım Değil Demokrasi!” sloganıyla geniş katılımlı bir halk buluşması gerçekleştirildi. Etkinlik, Van, Doğubayazıt, Yüksekova ve Silopi'de de benzer şekilde “Kayyım Değil Demokrasi” sloganıyla devam etti. Kentlerde kayyım gaspına karşı büyük bir direnç gösteren halk, “Sokak sokak kayyım gaspına direniyoruz. Kentlerimizi talancılara ve gaspçılara teslim etmeyeceğiz!” İfadekeri kullanıldı.

Ayrıca DEM Parti'nin remi hesabından yapılan açıklamaya göre; 4 Kasım 2024 tarihinde Mardin, Batman ve Urfa Halfeti Belediyeleri'ne kayyım atanması ile halk iradesi bir kez daha gasp edildi. Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Sevda Çelik Özbingöl ve Öztürk Türkdoğan, kayyım darbesine karşı ulusal ve uluslararası dayanışmanın arttığını belirtirken, halkın demokratik tepkilerini baskı ve işkence ile engellemeye çalışan güvenlik güçlerini kınadı.

Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Sevda Çelik Özbingöl ve Öztürk Türkdoğan'ın açıklaması

''Halk iradesine yönelik 3’üncü kez devreye sokulan kayyım darbesiyle 4 Kasım 2024 tarihinde Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Urfa Halfeti Belediyesi iktidar tarafından gasp edilmiştir.

Kayyım darbesine karşı ulusal ve uluslararası alanda dayanışma büyümekte, yurt içinde toplumun geniş bir kesimi halk iradesini savunmayı sürdürmektedir. 4 Kasım’dan bu yana çok sayıda siyasi parti, sivil toplum kuruluşu ve demokratik kitle örgütü Mardin, Batman ve Halfeti’deki protesto eylemlerine katılmaktadır.''

Komisyon, kayyım darbesine karşı protesto gösterilerine katılan vatandaşların gözaltına alındığını ve bu kişilere işkence uygulandığını ifade etti. "Kolluğun işkenceci tutumu, Kürt düşmanlığının bir yansımasıdır" diyen Özbingöl ve Türkdoğan, işkenceye uğrayan vatandaşların derhal serbest bırakılması gerektiğini belirtti.

''Mardin, Batman ve Halfeti’de kayyım darbesine karşı iradesine sahip çıkmak için demokratik tepkisini ortaya koyan halka ilk günden bu yana kolluk işkenceyle müdahale etmektedir. Yapılan ev baskınlarında birçok yurttaş işkenceyle gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan yurttaşlara, gözaltı işlemleri sırasında ve gözaltı boyunca insanlık onuruna aykırı şekilde işkence edilmiştir.

Darbeye karşı anayasal hakkını kullanan yurttaşlara kolluk tarafından yapılan işkence, ulusal ve uluslararası mevzuatla mutlak olarak yasaklanmış bir insanlık suçudur. Kolluğun işkenceci tutumu, tıpkı iktidarın kayyım politikası gibi Kürt düşmanlığının bir yansımasıdır.''

Ayrıca, işkenceyi uygulayan polislerin ve sorumlu amirlerin yargılanması için gereken yasal işlemlerin başlatılmasını talep eden komisyon, kayyım darbesine karşı halkın iradesine sahip çıkanların yanında olmaya ve süreci takip etmeye devam edeceğini duyurdu.

İstismar ve erken evlilik skandalı: 12 ve 13 yaşındaki çocuklar hastanede doğum yaptı İstismar ve erken evlilik skandalı: 12 ve 13 yaşındaki çocuklar hastanede doğum yaptı

''Demokratik protesto haklarını kullandıkları için gözaltına alınan yurttaşlar derhal serbest bırakılmalı, işkence suçunu işleyen polisler ve sorumlu amirler hakkında ivedilikle gerekli yasal işlemler başlatılmalıdır.

Kayyım darbesini kabul etmeyen ve iradesine sahip çıkan halka yönelik işkencenin faillerinin yargılanması için sürecin takipçisi olacağız.''

Sevda Çelik Özbingöl- Öztürk Türkdoğan

DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri

Kaynak: Haber Merkezi