Eş Başkanlar, kayyım uygulamalarının halkın iradesine ve demokratik değerlere aykırı olduğunu vurgularken, ülkenin barış ve istikrarı için diyalogun önemine dikkat çekti. Tuncer Bakırhan, Kürt siyasetçilere yönelik uygulanan bu politikaların çözüm sürecini baltaladığını belirterek, "Hükümet kayyım politikasından vazgeçmeli ve halkın seçilmiş temsilcilerine saygı göstermeli," dedi. Tülay Hatimoğulları ise, tüm engellemelere rağmen halkla olan bağlarını koparmayacaklarını ifade etti.
''Yüzlerce kayyım atadılar, seçmenle aramızdaki bağı koparamadılar''
DEM Parti, bu haftadaki Meclis grup toplantısını İçişleri Bakanlığı tarafından görevlendirme yapılan Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Yüzlerce kayyım atadılar. Seçmenle aramızdaki bağı koparamadılar. Belediye sayımız arttı. İşte bu kayyıma verilecek en güzel yanıttır. Yaptıkları ne ülkeye ne de uluslararası hukuka uygundur. Kayyım atanmış Mardin'den çağrımızı yineliyoruz; Meclis'i göreve çağırıyoruz. Çözüm parlamentodadır. Herkes elini taşın altına koymalıdır. Gelin hakkımıza hep birlikte sahip çıkalım. Dün geç kaldık, bu yüzden Esenyurt'a da kayyım atandı. Mücadele etmezsek sadece DEM Parti'li belediyelere değil, her yere kayyım atanacaktır" dedi.
Tuncer Bakırhan, ise şöyle konuştu:
"Bugün Bahçeli'nin grup toplantısını izledim. Evet, dünya kadar tehdit, hoşlanmadığımız şeyler söylüyor ama önemli şeyler de söylüyor. Sayın Bahçeli, bize uzattığın eli tuttuk ama diğer elini ortağın baltaladı. Bize uzattığın elde sorun yok. Diğer elini baltalayan ortağında sorun var. Madem bir çözüm istiyorsun, önce bu kayyım anlayışından vazgeç. Madem çözüm istiyorsun, önce tecridi ortadan kaldır, madem çözüm istiyorsun, hukuku uygula. Belediye başkanlarımızın eğer davaları varsa, kesinleşmiş karar varsa, belediye meclisi başkanını seçsin. Sorunların diyalog ve müzakere ile çözülmesi için çaba harcarken; halkın çözüm beklentilerine tuzak kurdular, pusu kurdular, kayyım atadılar. 'Bu sizin için tarihi bir fırsattır' diyoruz. Derhal kayyımları geri çekin, halkın iradesine saygı duyun. Kimse bize 'Orta Doğu'da tehdit var, iç cepheyi güçlendirelim' demesin. İç cepheyi güçlendirmek kayyım mı atamaktır, Kürt yöneticileri tutsak edip cezaevine mi atmaktır? Kürtlerin özgürlüklerini mi kısıtlamaktır, siz karar verin. Kayyımcı zihniyetle, kayyım rejimiyle iç barışı sağlayamazlar. Kayyımı Türkiye gündeminden kaldırmak için Meclis'e kanun teklifi sunduk. Bütün Meclis'i bu konuda sorumluluk almaya, samimi olmaya davet ediyoruz."
DEM Parti'nin açıklamasında, kayyım atamalarının yalnızca seçilmiş yöneticilere değil, halka karşı da bir müdahale olduğu vurgulanarak, demokrasiye saygının herkes için zorunlu olduğu mesajı verildi.