AMED TIMES - Diyarbakır ve Mardin’de çıkan ve 15 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciası sonrası Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Demokratik Bölgeler Partisi ve yangından etkilenen aileler DEDAŞ önünde açıklamalarda bulundu.
DEDAŞ önünde toplanan kitle yaptığı basın açıklamasında DEDAŞ’a ve hükümete yüklendi.
Açıklamayı yapan DEM Parti Diyarbakır İl Eş Başkanı Pınar Sakık Tekin şu ifadelerde bulundu.
“20 Haziran gecesi Diyarbakır ili Çınar ilçesi Köksalan Kırsal Mahallesinde çıkan ve rüzgarın şiddetiyle Yazçiçeği, Bağırk ve Ağaçysever mahallelerini etkileyen yangın, Mardin Mazıdağı ilçesi Yücebağ, Şenyuva ve Yetkinler mahallesi istikametinde doğru da ilerlemiştir. Büyük oranda halkın, başta belediyeler olmak üzere yerel kurumların çabası ile sabah saatlerinde kontrol altına alınabilen bu yangında, 15 insanımız hayatını kaybetti, 78 kişi de yaralanmıştır. 66 kilometrelik bir alanda yayılan yangında çok sayıda ev, tarım ve orman alanında ciddi bir şekilde zarar görmüştür.
Özelleştirilerek şirketlere devredilen enerji iletim hatları bakımsızlıktan, yenileme çalışmaları yapılmadığından ve bu şirketleri denetleyen bir mercinin bulunmamasından dolayı bu facia, bugün yaşanmıştır, tedbirler alınmazsa yarın da yaşanacaktır"
DEDAŞ’ın ihmali ile çıktı bu yangın
Daha sonra söz alan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya’da DEDAŞ’ın sorumsuzluğunda bu yangının çıktığını belirtti.
Kaya, “Peki, kimdir bu DEDAŞ? Biraz hafızamızı tazeleyelim. DEDAŞ, canı istediğinde askerlerle birlikte köyleri basan, elektriği kesen kurumdur. DEDAŞ, tam 10 yıldır bölgede, özellikle Mardin, Urfa, Amed, Siirt ve Şırnak'ta köylülerin, yani çiftçilerin tarım yapmasını engelleyen ve bu nedenle ekinlerin tahrip olmasına, hayvanların kaybedilmesine sebep olan bir kurumdur. Kimdir DEDAŞ? Bakımsız, onarılmamış 40 yıllık elektrik direkleri nedeniyle onarım yapan işçilerin yaşamını kaybettiği ve iş cinayetlerinden sorumlu olan şirkettir.” dedi.
Afet bölgesi ilan edilsin
Kaya ayrıca şirketin hiç denetlenmediğini belirtti ve şunları aktardı.
“Peki, bu şirket hiç mi denetlenmiyor? Hayır. Onlarca, belki yüzlerce dilekçe var. Yıllardır bu yangınlar çıkıyor ve köylüler bir şekilde bundan zarar görüyorlar. Büyük şehirlerde de insanlar elektrikten kaynaklı elektronik eşyalarını kaybediyorlar, hastalar bu durumdan mağduriyet yaşıyor. Tüm bunların hepsini belgeliyoruz ve sonucunda şunu söylemek gerekiyor; devletin bize özelleştirme politikası adı altında dayattığı bu özel tekel şirket tamamen köylülere düşman, halka düşman, topluma düşman bir anlayışla hizmet yürütüyor. Biz diyoruz ki, nitelikli, kaliteli, ekonomik, çevreye ve iklime duyarlı bir enerji temel bir haktır ve bunu almak hepimizin hakkıdır. Bu nedenle DEDAŞ yaptığı tüm hizmetlerin derhal denetlenmesi ve gerekli soruşturmaların bir an önce başlatılması gerektiğini buradan söyleyelim.
Bu nedenle tüm maddi ve manevi kayıpların telafi edilmesi gerekiyor. Öncelikle onarıcı yardımlar sağlanmalı, zararlar karşılanmalı ve burada yaşayan insanların mağduriyetleri giderilmelidir. Tüm bunlar, yıllardır DEDAŞ’ın bölgede yangınlara sebep olan politikalarının bir sonucudur. Biz köylerimizin boşaltılmasını istemiyoruz. Köylüler de köylerini, topraklarını terk etmek istemiyorlar. Bu nedenle, derhal afet bölgesi ilan edilmeli ve gerekli tüm tedbirler alınmalıdır.”
