CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in boykot çağrısının ardından, iktidar cephesinden önemli adımlar atılmaya başlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, boykotu yayan kişiler hakkında re’sen soruşturma başlatırken, Ticaret Bakanı Ömer Bolat da boykot edilen şirketleri, boykot çağrısı yapanlara karşı tazminat davası açmaya davet etti.
Bu gelişmeler, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ifade özgürlüğü ile ilgili verdiği emsal kararları hatırlattı. Geçmişte Turkcell'i boykot eden İfade Özgürlüğü Derneği'nin yazarlarından Ozan Güven, benzer bir davada tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Ancak AYM, Güven’in başvurusu üzerine verdiği kararda, tazminat ödemesinin ifade özgürlüğüne aykırı olduğuna hükmetmişti.
OZAN GÜVEN’İN PAYLAŞIMI VE YARGI SÜRECİ
Ozan Güven, 2016 yılında yaptığı bir sosyal medya paylaşımında, Turkcell'in Ensar Vakfı’na mali destek verdiği iddialarına tepki olarak, “Pedofili destekçisi ve sansürcü Turkcell ile olan 16 yıllık sözleşmemi iptal ettirdim” şeklinde bir paylaşımda bulunmuştu. Bunun üzerine Turkcell, Güven hakkında tazminat davası açtı ve İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Güven’i 500 TL tazminat ödemeye mahkum etti. Bu karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da onanarak kesinleşti.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Ancak AYM, Güven’in başvurusu üzerine verdiği kararda, bu tazminat kararının ifade özgürlüğüne aykırı olduğuna karar verdi. AYM, paylaşımdaki ifadelerin rahatsız edici olsa da, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceğine hükmetti. Mahkeme, ifadelerin amacının, davacı şirketin ticari itibarından ziyade, vakıf ile şirket arasındaki mali ilişkiyi sorgulamak olduğunu belirtti.
BOYKOTLAR VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Boykot çağrılarının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken AYM, bu tür çağrıların, kışkırtıcı veya rahatsız edici olsa da, ifade özgürlüğü koruması altında olmasına karar verdi. AYM'nin verdiği emsal karar, benzer durumlar için önemli bir referans oldu.
Bu gelişmeler, Türkiye'deki boykot çağrılarının ve ifade özgürlüğü sınırlarının ne şekilde ele alınacağı konusunda tartışmaları alevlendirdi. Hem boykot edilen şirketler hem de çağrıları yapanlar arasında tazminat davalarının artması bekleniyor.
