GÜNEYDOĞU

Bitlis'teki Kef Kalesi'nde yeni buluntular ortaya çıktı

Urartu Kralı II. Rusa tarafından Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde 2 bin 300 metre yükseklikte inşa ettirilen Kef Kalesi'nde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda dikkate değer buluntular gün yüzüne çıkarıldı.

Abone Ol

AMED TIMES - Kazı sırasında üç fil ayağı, çakmak taşı ve obsidiyenden yapılmış aletler, çeşitli seramik eserler ve hayvan kemikleri keşfedildi.

 Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Coşku:

"Bu yıl tespit ettiğimiz fil ayaklarının yıkılmış olanlarını tekrar ayağa kaldırarak hem turizme kazandırılmasını hem de kalemizin daha güzel bir görünüme kavuşmasını sağlayacağız" diye konuştu.

Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde, Urartular döneminde 2 bin 300 metre rakımda inşa edilen Kef Kalesi'nde yürütülen arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılan buluntular, Urartu tarihine dair önemli bilgiler sunuyor ve bu döneme dair karanlık noktaları aydınlatıyor.

Urartu Kralı 2. Rusa'nın Süphan Dağı eteğinde Adilcevaz, Malazgirt Ovası ve Van Gölü'ne hakim tepeye inşa ettirdiği 2 bin 700 yıllık kalede, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Coşkun başkanlığında kazı çalışmaları yürütülüyor.

Geçen yıllarda fil ayakları, mutfak ve hizmet odalarının ortaya çıkarıldığı kalenin en büyük ve en yüksek konumundaki salonunda bu yıl 20 kişilik ekiple yürütülen çalışmalarda 3 fil ayağı, çakmak taşı, obsidiyen (cam kaya) aletler, seramikler ile hayvan kemiklerine rastlandı.

Doç. Dr. Coşkun, bu yıl kazı çalışmalarını kalenin yukarı salon olarak adlandırılan bölümünde yoğunlaştırdıklarını ifade etti.

Kazılar sürdükçe yeni yapıların ortaya çıktığını anlatan Coşkun, "Urartu mavisi boyalara ve yine Urartuların kullandığı saray seramiklerine sıklıkla rastlıyoruz. Mutfak bölümünde öğütme taşlarına ve çok fazla hayvan kemiğine rastladık. Burada hayvan kesimi veya kurban töreni düzenlenmiş olabilir. Çakmak taşı ve obsidiyen aletler ile çok fazla seramik parçaları da çıkmakta." dedi.

Kalenin yapımında çok fazla bazalt taşının kullanıldığını belirten Coşkun, şunları ekledi:

"Burası, Urartu döneminde bu kadar çok bazalt kullanılan tek kaledir. 2 bin 300 rakımda kazı çalışması yapıyoruz. Yüksek rakımda kazı çalışması yapılan yerlerden biri. Bizi zorlayan bir alanda çalışıyoruz. Kalemiz, Süphan Dağı'nın eteğinde yer alıyor. Muhtemelen Süphan Dağı'ndan getirdikleri bazalt taşıyla kale inşa etmişler. Kalede günlerce sürdüğü tahmin edilen büyük bir yangın yaşanmış. Salon bölümünü gün yüzüne çıkarırken yaklaşık 60-70 santimetrelik kül tabakasıyla karşılaştık. Bu yıl tespit ettiğimiz fil ayaklarının yıkılmış olanlarını tekrar ayağa kaldırarak hem turizme kazandırılmasını hem de kalemizin daha güzel bir görünüme kavuşmasını sağlayacağız."