AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, DEM Parti heyetinin İmralı'da Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeye ilişkin çıkan "genel af" ve "Öcalan'a ev hapsi" iddialarına sert bir yanıt verdi. Güler, "Af gündemimizde şu anda yok. Bu bir çözüm süreci değil," diyerek bu tür iddiaları kesin bir dille reddetti.
28 Aralık'ta İmralı'da gerçekleşen görüşme sonrası, DEM Parti heyeti 30 Aralık'ta AK Parti grubuyla bir araya gelmişti. Güler, bu görüşmelerin Türkiye'nin önemli meselelerinden biri olan terör sorununun çözülmesi için olumlu bir ortam oluşturduğunu belirtti. Güler, "İçerik hakkında bir şey söylemem mümkün değil çünkü bu karşılıklı güven ilişkisi çerçevesinde yapılan mahrem bir görüşme," dedi, ancak süreçle ilgili olumlu bir hava oluştuğunun altını çizdi. "Türkiye'nin normalleşmesi adına çok önemli bir çaba görüyoruz," diyen Güler, bu sürecin 2025 itibarıyla büyük bir çözüm sağlanmasını beklediklerini ifade etti.
Meclis'in bilgilendirilmesi "kıymetli"
Güler, Türkiye'nin toplumsal barışının gelecekte daha da önemli hale geleceğini vurgulayarak, Meclis'in bu süreçte bilgilendirilmesinin büyük önem taşıdığını söyledi. "Meclis'in, siyasi parti gruplarının doğrudan bilgilendiriliyor olması çok kıymetli bir şeydir," dedi.
"Şartlı af ve ev hapsi konusu gündemde değil"
Güler, gündemdeki "genel af" ve "Abdullah Öcalan'a ev hapsi" iddialarına ise net bir şekilde yanıt verdi. Güler, "Bu olaylara şartlı, birbirine bağlantılı bir süreçle yaklaşmayı doğru bulmam. Öyle bir af gibi bir konu da gündemimizde şu anda yok," dedi.
Ceza infaz yasasındaki mevcut düzenlemelere de değinen Güler, ağır hastalığı olan mahkumların Cumhurbaşkanının yetkisiyle tahliye edilebileceğini ancak bunun yalnızca bireysel sağlık durumlarıyla ilgili bir konu olduğunu belirtti. "Bu tür düzenlemeleri toplumsal barışı değiştirecek şekilde kullanmak doğru olmaz," diyerek, yalnızca tek bir kişiye dayalı kararların süreci basitleştireceğini ifade etti.
Son olarak, Güler, ceza infazının adaletin sağlanması ve insan hakları çerçevesinde yapılması gerektiğinin altını çizerek, suç ayrımı yaparak infaz düzenlemesi yapılmasının doğru olmayacağını vurguladı.
