AMED - Gazeteci yazar Abdulkadir Selvi, son yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin 31 Mart yerel seçim sonuçlarını değerlendirme toplantılarından sonra önemli kararlar aldığını belirtti. Selvi, bu toplantılarda özellikle “ortak akıl” vurgusuyla, siyaset mekanizmasının daha etkin işletilmesi için hazırlık ve planlama sürecine girildiğini vurguladı.
Hürriyet yazarı Selvi, Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın 31 Mart seçimleri sonrası yaptığı özeleştirilere dikkat çekiyor ve ortaya çıkan tablonun Ak Parti için tehlike çanlarının çaldığı gerçeğini Erdoğan’ın da fark ettiğini ve sandıktan çıkan mesaja göre yeni bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğuna net bir kanaat oluştuğunu söyleyip ve Erdoğan’ın konuşmasından şu ifadelere yer verdi:
“Milletimizin başta değişim ve yenilenme talebi olmak üzere sandık sonuçlarıyla bize ulaştırdığı beklentinin farkındayız”
Tespit önemli ama yeterli değil
Abdulkadir Selvi yazısında “Seçimlerden sonra bir arayış başladı. Strateji heyetinin koordinasyonunda çalışmalar başlatıldı. Kızılcahamam kampından yansıyan bilgilere göre partideki ve kabinedeki değişim süreci 1 yıla yayılacak. Ekim ayında başlayacak olan kongre sürecinin önümüzdeki yıl tamamlanacağı söyleniyor. Kabine değişikliği de buna paralel olarak gerçekleşecek.
Şu ana kadar yapılan çalışmalar daha çok seçimlerin neden kaybedildiğine ilişkin tespitlerden oluşuyor. Kızılcahamam kampındaki sunumların bir kısmının da bu yönde olduğu söyleniyor. Tespit önemli. Doğru tedavi için, doğru teşhis önemli. Ama yeterli değil. Asıl soru bundan sonra ne yapılması gerekiyor noktasında düğümleniyor. 7 Haziran 2015 seçimlerindeki yenilgiden sonra AK Parti bu mekanizmayı işletmiş ve 6 ay sonra yapılan 1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidara ulaşılmıştı.”
Ak Parti'deki değişim sinyallerini paylaşan Selvi, Erdoğan’ın ikili görüşmeler yaparak yeni süreci hazırlamaya çalışırken diğer taraftan da Efkan Ala’nın Strateji Kurulu’nda alınan kararlar doğrultusunda “reform” hazırlıklarını yürüttüğünü, Cevdet Yılmaz’ın da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki revizyon üzerinde yapılan çalışmalara öncülük ettiği bilgisine yer veriyor.
Nasıl bir değişim ve beklentiler
Abdulkadir Selvi değerlendirmesine planlanan değişimin öncekilere göre daha köklü bir değişim olacağını ve olması gerektiğini söylerken Erdoğan’ın ikili görüşmelerinde de benzer önerilerin öne çıktığını dile getiriyor ve şöyle devam ediyor: “Bu çalışmalardan bağımsız olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan da ikili görüşmeler yapıyor. Erdoğan, “Fikrine önem verdiğimiz dostlarımızın görüşlerine de başvurduk” dedi.
Değişim için değişim olmaz
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmelerinden çıkardığım sonuç, Erdoğan soruna çok köklü olarak bakıyor. Bir değişim ihtiyacı olduğunu görüyor ama bunu kabinede ve partide koltuk değişimi ile sınırlı tutmuyor. Değişimi bir felsefeye, bir perspektife oturtmayı düşünüyor. O nedenle daha köklü olan bir “paradigma değişimi” üzerinde kafa yorduğu söyleniyor. Değişim için değişim olmaz.
Değişimin temel dinamikleri çok önemli. Bunun da toplumun beklentileri ve AK Parti iktidarından rahatsızlıkları dikkate alınarak oluşturulması lazım. Değişim eğer doğru bir temele oturmazsa Ahmet gitmiş, Mehmet gelmiş olur. A bakanı ya da B parti yöneticisi gitmiş B bakanı ya da C parti yöneticisi gelmiş, sorun bu değil. Elbette ki başarısızlıkta sorumluluğu olanlar gitmeli. Başarısızlar gidip, başarılı olacaklarına inanılanlar gelmeli. Bir kan değişimine ihtiyaç olduğu gerçek. Ama AK Parti’yi kurtaracak olan bu değil. Bu bir kadro değişimi olur. Aspirin tedavisi gibi. Ama AK Parti’de sorun çok daha köklü. O nedenle sağlam bir yol haritasına ihtiyaç var.”
Atılan adımlar değişimin başladığına işaret ediyor ve değişim devam edecek
Abdulkadir Selvi yeni değişim sürecinin hem köklü hem de geniş kapsamlı yani iç ve dış politikayı beraber kapsayan bir paradigmayla yapılmasının planlandığının altını çizerken değişimin başladığını da örneklendiriyor.
“Erdoğan, daha köklü bir değişime hazırlanıyor. Ama tekrar ifade edeyim bu bir ‘değişim için değişim’ olmayacak. AK Parti’nin değerleri üzerine inşa edilecek bir paradigma değişikliği olacak.
Değişimin referansı Ak Parti'nin içinde
Aslında bir yönüyle de AK Parti kaybettiklerini kendi değerlerinde arıyor diyebiliriz... Adı Adalet ve Kalkınma olan bir parti. Referansı kendi içinde. Herkes için adalet, herkes için kalkınma, herkes için özgürlükler. Erdoğan “Türkiye’nin geleceği de daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlüktedir” diyerek çerçeveyi çizdi. 28 Şubat’tan mahkûm olan emekli generallerin affedilmesi bunun ilk halkasıydı. Cumartesi Annelerinin Taksim’de eylem yapmalarına 5.5 yıl sonra izin verilmesi bunun ikinci halkasıydı.
Üçüncü sırada Osman Kavala ve Gezi’den dolayı mahkûm olanlar olabilir. Sonra bu zemin üzerine yeni bir siyaset inşa edilecek.”